Kürt siyaseti içinde halktan gelen popüler basınç, Kürt siyasetini askeri vesayetten çıkmaya zorluyor. Bunun gel ve gitleri Demirtaş eşlerinin (çiftinin) eşsiz ve başkansız (eşbaşkansız) çıkışlarında yansıma buluyor denebilir. Bu çıkışlar mahçup ve mütereddit ama siyaseten doğru istikamette olmanın bilincinde çıkışlar gibi görünüyor. İlgi ve destek görüyor. Kürt siyaseti üzerinde askeri vesayetini sürdürmek isteyen totaliter örgüt ise Kürt siyasetinin ne Kürt ne de siyaset olmasına izin vermeyen tahditlerle çerçeve oluşturmakta ısrar ediyor. Kürtler adına hareket iddiasındaki silahlı örgüt başarısız olduğu gibi Kürt demokrasisinin hakettiği politik hasılatı toplamasına da engel olan bir konumdadır.
Elindeki büyük bir kozu, bozuk bir parayı harcar gibi harcadı DEM Parti. Seçmeninin istediği ve İstanbul için en isabetli aday olduğunu düşündüğü bir isme yol vermedi. Parti, seçmeninin sesini dikkate almadı ve Demirtaş’ı denklemin dışına itti. Artık kimi aday gösterirse göstersin DEM Parti, bu saatten sonra tabanında bir heyecan dalgası oluşturamaz. 1 Nisan sabahına DEM Parti, tarihinin en dramatik neticelerinden biriyle uyanabilir. Geçmiş olsun!
Emekli büyükelçi Selim Kuneralp, Putin’in Türkiye’ye 12 Şubat’ta yapması beklenen ziyaretinin yeniden ertelenmesini Serbestiyet’e değerlendirdi: “F-16 müzakerelerinin yürütülmekte olduğu, Kongre’deki sürecin henüz bitmediği bir ortamda Putin’in Türkiye’ye gelmesinin sadece etrafı karıştırmak, suları bulandırmak neticesini vereceğini düşünüyordum. O açıdan gelmemesi bence iyi oldu.”
Genç MÜSİAD’ın Şişli’de düzenlediği ve çok sayıda işadamının konuşmacı olarak katıldığı kongre ‘Filistin İçin Bin Genç’ platformu tarafından MÜSİAD üyesi şirketlerin İsrail ile ticareti sürdürdüğü gerekçesiyle protesto edildi. Etkinliğin gerçekleştiği otel salonunda bazı gençler ‘protesto edebileceği ihtimaline’ karşı gerekçe gösterilmeden salondan çıkartıldı. Kongre başlarken Kuran’dan ‘Yahudilerin zulmü’nü konu alan ayetler okundu. MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı: “MÜSİAD’ı karalama yönünde birtakım çabalar var”, “Filistin’de Yahudi işgali altında yaşayan 10 bin Filistinli kardeşimiz var. Oradaki bütün yardım gemileri İsrail kontrolü altında bölgeye girebiliyor. Dolayısıyla oraya yapılan her ihracat Yahudi işadamları ile yapılıyor anlamına gelmez.”
BM’nin Filistinli mültecilere yardım için 1949’da kurduğu Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) 13 bin çalışanından 12’si hakkında İsrail’in 7 Ekim Hamas saldırısına katıldıkları iddiası üzerine başlatılan soruşturma üzerine, ABD ile birlikte bazı Batılı ülkeler 2 milyon Gazzeli’ye bakan ajansın fonlarını kesme kararı vermişti. Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide: “UNRWA Gazze'deki insani yardım çabalarının bel kemiğidir. Kuruluşun Filistinli mültecilere yardım çabalarına bugün 275 milyon NOK aktarabildiğimiz için memnuniyet duyuyorum"