DEM’in İstanbul’da aday çıkarması, hele hele Başak Demirtaş gibi güçlü bir aday çıkarması ihtimali muhalif kanaat önderlerinde bariz bir telaşa ve sinirliliğe yol açmış durumda. Bu telaş kendini, Kürtlerin ve Demirtaş’ın “otoriter iktidara karşı direnmeye çalışan demokrasi ve özgürlük cephesine ihaneti”ne dair yazılar, görüşler, sosyal medya mesajlarıyla ortaya seriyor. Bu, örneklerine daha önce de rastladığımız tipik bir ‘modern’ aydın tavrı: Başkalarının tatminini kendi tatminleri kadar ‘kıymetli’ görmüyorlar ya da başkalarının tatmininin de ‘kıymetli’ olabilmesi için o tatminlerin kendi tatminleriyle uyumlu olması gerekiyor.
Geçen hafta aynı salonda lansman yapan İmamoğlu’nun aksine, salonun hiçbir yerinde Murat Kurum’un adı ve fotoğrafı yoktu. AK Parti’de uzun zamandır Erdoğan dışında bir ismin parlamasından ve parlatılmasından pek hoşlanılmıyor. Bu hassasiyet lansmanda da görüldü. Murat Kurum’un böyle ortamlara alışık olmadığı, kalabalık karşısındaki acemiliği ve mahcubiyetinden belli oluyordu.Salondaki ilk tepkilere bakılırsa Kurum, seçim kampanyasında mütevaziliği ve mahcubiyetiyle kitlelerle iletişim kuracak. Projeleri laf olsun diye kağıda yazılmamış, iyi hazırlanmış, iyi sunulan somut projelerdi.
Gazeteci-yazar İpek Çalışlar, yarın (27 Ocak Cumartesi) saat 15.00'te Serbestiyet ofisinde son kitabı "Hanedandan Bir Sultan: Sabiha" kitabı üzerine konuşacak ve kitaplarını imzalayacak. Etkinlik ücretsiz ve herkesin katılımına açık.
İBB Afet İşleri Dairesi Başkanlığı AKOM verilerine göre, İstanbul’da hafta sonu Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı havanın etkili olması bekleniyor.
Cumartesi yağmur şeklinde görülecek...
Aysel, “Beni istemeye geleceklerdi ve babam hep duymazlıktan geliyordu. Bir gün 'Neden geliyorlar?' diye sordu babam. 'Altan'la evleneceğiz de o nedenle geliyorlar' dedim. Babam 'Ne iş yapar?' diye sordu, ben de 'Gazeteci' dedim. 'Hayır kızım, onu sormuyorum, mesleği ne?' demez mi...”