Manşet

Herkesin bildiği gibi, Türk devletinin Kürtlerle bir sorunu yoktur, Kürtleri çok sever. Mümkün olsa her birini her gün tek tek kucaklamak, bağrına basmak ister. Sadece “terörist” Kürtleri sevmez devlet. O başkadır, o başka. Terörist başka şey, Kürt başka şey. Oysa Afyonkarahisar İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, ister terörist ister futbolcu olsun, bütün Kürtleri “eze eze” yenmek istemektedir. Demek ki, Kırgel Türk devleti gibi düşünmemektedir.

2009 yılında İzmir’de bomba imha uzmanı olarak çalışırken elinde bomba patladı. Yüzde 98 engelli olarak gazi ünvanı ve ödüller aldı. 2021’de Bylock yüzünden tutuklandı, yedi yıl hapis cezası aldı. 20 ay kaldığı hapishanede temel ihtiyaçlarını koğuş arkadaşlarının yardımıyla karşılayabildi. FETÖ’den hükümlü gazi polis Bilal Konakçı, 20 ay sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın affıyla hapisten çıktı: ''Arkamda masum olduklarına inandığım yaşlı, hasta ve engelli insanlar bıraktım. Cezaevi onlara göre değil. Onlar da salıverilmeli. Bana destek olan temiz yürekli insanlara teşekkür ediyorum.''

Alevi- Bektaşi toplumu için kurumsal bir yapı kuruyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız bünyesinde Alev Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, cemevlerinin tamamının yönetimini yürütecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun “başörtülü kadınlar için yasal güvence” teklifine karşı, Çarşamba günü başörtüsüyle birlikte “kadın ve erkeğin birleşiminden oluşan aile kurumuna da güvence altına” alacak anayasa değişikliği istemişti. Erdoğan bugün (7 Ekim) Prag dönüşünde uçaktaki gazetecilerin sorularını cevaplandırırken aileyle ilgili düzenlemelerin LGBT konusuyla bağlantısını kurdu: “Son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular. Biz olması gereken neyse onu yapacağız…” Erdoğan’ın bu çıkışı akıllara Nisan 2022 seçimlerinde aynı gün, aynı pusulada LGBT ve aile kurumu hakkında bir referandum düzenleyerek muhafazakâr-sağ seçmenin iradesini etkilemeye çalışan Macar lider Orban’ı getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Türkiye Ekonomik Modeli’nin temel özelliklerini her zaman şu beş sözcükle özetliyor: “Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla…” Oysa ‘cari fazla’da cari durum bunun tam tersi: Cari açık, neredeyse bir yaşına basacak olan ‘epistemolojik kopuş’tan beri sürekli olarak artıyor ama Erdoğan ‘cari fazla’ vurgusundan bir türlü vazgeçmiyor. Barış Soydan Halk TV’nin internet sitesindeki “'Epistemolojik kopuşun' bir yılı: Cari açık kapanacağına patladı” başlıklı yazısında bu konuyu işliyor.