Rusya, Afganistan, Myanmar, Suriye, Venezuela, Belarus ve Kuzey Kore devlet başkanları dışında dünyadaki bütün ülkelerin liderlerinin davet edildiği Kraliçe II. Elizabeth’in cenaze töreni 20 Eylül’de liderlerin ve ülke temsilcilerinin konuşmalar yapacağı BM Genel Kurulu’na denk geldi. Çoğu dünya lideri bugün düzenlenecek cenazeye katılacak, ardından BM Genel Kurul toplantıları için New York’a uçacak. Kraliçe’nin cenazesine katılmayıp erkenden New York’a giden ülke liderleri Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı Buhari, Arjantin Devlet Başkanı Fernandez, Filipinler Devlet Başkanı Marcos ve Solomon Adaları Başbakanı Sogavare.
Türkiye’de Cumhurbaşkanı’na New York’ta Amerikalıların ulaştığı kadar kolay ve rahat ulaşmak pek mümkün değil. Parkta yürürken bir anda karşınıza çıkabilecek bir Cumhurbaşkanımız yok. Televizyonda bitmeyen uzun konuşmalar dışında, Cumhurbaşkanı’nı ancak her yerde bir koruma ordusunun arkasında, bitmeyen konvoyların içinde, büyük kalabalıkların karşısında bir kürsüde görebilirsiniz. Ya da uslu bir vatandaş olursanız onu seçilmiş bir grubun içinde görebilirsiniz.
Rusya’da Sovyet döneminin en ünlü pop şarkıcılarından 73 yaşındaki Rus sanatçı Alla Pugaçova, Instagram hesabından yaptığı açıklamada Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini sert bir şekilde eleştirdi. Rusya, geçen hafta Putin’e yönelttiği eleştirilerden dolayı Pugaçova’nın eşi Maxim Galkin’i “yabancı ajanlar” listesine eklemişti. Pugaçova mesajında “Beni de ajan listelerinize ekleyin, çocuklarımız boş hayaller uğruna ölüyor” dedi. Çift, işgal başladığında Rusya’yı terk etmişti. Pugaçova ise en son Gorbaçov’un cenazesinde Moskova’da görülmüştü.
İngiliz hükümeti, Tayvan’ın İngiltere temsilcisi Kelly Wu-Chiao Hsieh’i Kraliçe II. Elizabeth’in anı defterini imzalaması için özel olarak davet etti. Çinli yetkililer ise anı defteri ve cenaze Parlamento yerleşkesinde olduğu için anı defterini imzalayamayacak; Avam ve Lordlar kamarası geçen yıl ortak bir kararla, Uygur soykırımını gerekçe göstererek Çinli yetkililerin Parlamento yerleşkesine girişini yasaklamıştı.
Cumhuriyetin 100. yılına yaklaştığımız şu sıralarda hâlâ devlet başkanını sorunsuz, kavgasız, buhransız ve herkesin kabul edebileceği bir yöntemle seçemeyen ülkemiz halkının Birleşik Krallık’ta meydana gelmekte olan gelişmeleri alaya almak veya onların anti-demokratik ve feodal olduklarını iddia etmek yerine gıpta etmesi belki daha hayırlı olurdu.