Dün (19 Şubat) iktidar cephesinden, HDP’ye verilen altı milyon oyun niteliği hususunda iki farklı değerlendirme geldi. Önce AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki HDP oylarına lanet okudu… Akşam da Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum “Altı milyon seçmen terör siyasetine oy verdi denebilir mi” diye sordu.
Ankara'da 18 gündür evli olduğu polis eşinin tabancasından çıkan kurşunla başından vurulan Sevginur Aktaş, yoğun bakımda 2 ay süren yaşam savaşını kazandı. Eşinin kendisi için intihar ettiği yönündeki iddiasının doğru olmadığını söyleyen Aktaş, "Kırıkkale'deki ailemin yanına el öpmeye gitmek istediğim için tartışma çıktı. Zorla alıkoydu ve sonra da acımadan vurdu. 'Bizde boşanma yoktur' diyerek vurdu" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin “HDP’nin oylarının Allah belasını versin” sözlerine HDP'den yanıt geldi. Parti Sözcüsü Ebru Günay, “bir halka beddua okumak kimsenin haddi değildir” dedi.
Türkiye çok uzun süredir dünyada demokrasi, hukuk ve medyada en geriye doğru giden ülke. Türkiye’den dünyanın okuduğu hikayelerin çoğu otoriterleşme, askeri operasyonlar, hapse atılan gazeteciler, entelektüeller, siyasetçiler hatta yabancılar hakkında. Bu geri gidiş uzun zaman önce Batı’da Türkiye’nin tezlerini savunan, “bir dinleyin dediğiniz gibi değil” diyen insanların da havlu atmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanının istifasını istemenin meşruiyetini sorgulayan çıkışına kardeş geldi: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, İletişim Başkanlığı’na yapılan eleştirilerin doğrudan devlete yapıldığını belirterek “Devletten hangi güçle hesap soruyorlar” dedi. Independent Türkçe’den aktarıyoruz.