“Haber dili” bellidir, nettir, düzdür. Haberde, köşe yazılarında vs. “Sayın” türünden hitaplar kullanılmaz. Bu hem “haber dili”nin gereğidir, hem de gazeteciye o çok değerli “mesafe” meselesini hatırlatan bir çağrışım barındırır. Ama artık “Sayın”, mürekkebi uçucu politik konuşma kaşesi gibi...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tartışmalara sebep olan polislerin görüntülerinin alınmasını engellemek amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan genelgenin Anayasa’ya aykırı olmadığını savunurken, Anayasa’daki ‘özel hayatın gizliliği’ maddesini hatırlattı
2019 yerel seçimlerinde pazarda karşılaştığı Ekrem İmamoğlu’yla girdiği samimi diyaloglarıyla tanınan Mahruze Keleş’in Sultanbeyli’deki evi siyasetçi akınına uğruyor. Üç kez İmamoğlu’nun ziyaret ettiği Keleş’i bir kere de İmamoğlu’yla birlikte Kılıçdaroğlu ziyaret etti. Evin son ziyaretçisi Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. CHP’lilerin dört ziyarette yaptığı ketelerini yediği ama oy vermeye ikna edemediği Mahruze Teyze, Erdoğan’ın ziyaretinde çok memnun: “Sanki peygamber geldi, kurban olayım evliyamız geldi sanki”
Anadolu Ajansı, IMF Mali İzleme Raporu’nu “Salgın sürecinde Türkiye, G20'nin yükselen ekonomileri arasında GSYH’sine oranla en fazla likidite desteği sağlayan ülke oldu” diye sundu, iktidar çevreleri haberi “Her şey milletimiz için” diye paylaştı. Hazine eski müsteşarı ve IMF eski İcra Direktörü DEVA Partili İbrahim Çanakcı: Anadolu Ajansı’nın haberini yaptığı listede kredi ve likidite desteği gösteriliyor. Bunun nesiyle övünülür? Vatandaşı borçlandırmakla övünülmez.
Tuzla’daki bir fabrikada işçilerle iftar yapan Erdoğan’dan 1 Mayıs mesajı: “İşte bugün Paris'te bütün mağazaların cam, çerçeve her taraf yakıldı, yıkıldı. Bunu aynı şekilde bizde de yapıyorlardı ama şimdi artık fırsat yok ve fırsat da zaten vermeyeceğiz"