Türkiye’de asla yan yana gelmeyen birçok kişi, grup, kurum ve parti bazı meselelerde neredeyse hiçbir nüans barındırmaksızın ve neredeyse aynı kelimelerle aynı pozisyonu alıyorlar; en son Azerbaycan-Ermenistan geriliminde olduğu gibi… Etyen Mahçupyan’a göre bu, önemli ölçüde “Türk kimliğinin devlet tarafından ve millilik çerçevesinde oluşturulmasıyla” bağlantılı.
Dünya genelinde, Covid-19 yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı bir milyonu geçerken, dünyanın birçok bölgesindeki vaka sayılarında görülen artış devam ediyor.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı telefonla arayarak gözaltındaki HDP’li siyasetçilerin durumu hakkında bilgi aldı, HDP’ye geçmiş olsun dileklerini iletti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da gözaltılardan sonra Sancar’la telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.
25 Eylül’den beri Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde (TEM) gözaltında tutulan 20 HDP’li siyasetçinin gözaltı süreleri dört gün daha uzatıldı. Gözaltında yediği yemekten zehirlenerek hastaneye kaldırılan Ayhan Bilgen, gözaltı süresi boyunca sadece suyla besleneceğini söyledi, “Yargılandığım tüm dosyaların dinleme ve hazırlıkları Zekeriya Öz ve ekibine aittir” dedi.
Özgür bir müzakere zemininde kamuoyunun denge ve denetlemesinin en ziyade gerekli olduğu konularda farklı yelpazelerin neredeyse hepsinin devletin durduğu yerde hizalanması, çok sesliliğin asıl olduğu kamusal alandan kritik anlarda hep tek bir sesin yükselmesi… Neden ‘sözkonusu devlet ise herşey teferruat’ oluveriyor?