Manşet

Murat Bardakçı: “Tek parti döneminde hac ibadeti gayriresmi olarak yasaktı”

Gazeteci ve tarih araştırmacısı Murat Bardakçı, Habertürk’te Faruk Aksoy’un programına konuk oldu. Bardakçı, tek parti dönemiyle ilgili şunları söyledi: https://twitter.com/serbestiyetweb/status/1931677510661550583 "Tek parti döneminde hac ibadeti gayriresmi olarak...

Barış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu?

Devlet ve PKK’da ufak tefek itirazlar dışında ciddi bir pürüz görünmüyor. Kullanılan dil, bir barış sürecine uygun şekilde ilerliyor. Suriye’de yaşanan gelişmeler barışı hızlandırabilir. Ancak asıl tehlike, Türkiye’nin derinleşen ekonomik krizi ve bu krizin kutuplaşmış toplumda yarattığı fay hatları. Yalnızlaşan bir iktidar ile çözüm üretemeyen bir muhalefet arasında sıkışmış bir Türkiye var. Toplumun büyük çoğunluğu artık mevcut iktidarla duygusal bağını koparmış durumda ve bu kopuş giderek derinleşiyor. Gidişat, kin ve nefreti besleyen aktörlere alan açıyor. Gençlik, her şeyden ve herkesten nefret eden rüzgârın etkisinde. İnsanlar öfkenin çevresinde toplanıyor.

“DEM, demokrasiye ihanet ediyor” korosuna karşı cesur, âdil, ahlaklı bir cevap; Özgür Özel’den…

Türkiye’de demokrasi iddiası güden kanaat önderlerinin ve onları önemseyen kesimlerin demokratlıkları, kendi tatminleriyle doğrudan bağlantılı olmayan tatmin talepleri karşısında sık sık ‘error’ veriyor ve coşkun empati iddiaları böyle anlarda hızla buharlaşıyor. Demokrat bir duyarlılığın şaşmaz ölçüsünden nasipsizlik böylesine yaygınken, Özgür Özel, hem de “DEM’in demokrasiye ihaneti” dalgası almış başını gitmişken bu dalganın önüne kocaman bir taş koyuyor…

İzmir Limanı’ndaki hamallar greve gittiğinde..

1913’deki greve devrin gazetelerinin gösterdiği sempati, 2025 yılındaki grevden esirgendi. Toplumlar hep ileriye gitmiyor, İzmirlilerin çoğunun iman ettiği o ilerlemeci tarih görüşünün doğru olmadığını İzmir göstermiş oldu.
- Advertisement -

Unutmak, hatırlamak, anlatmak (III) : Politik rejim olarak hatırlamak

Kürt hareketi, modern Türkiye tarihinin en kuvvetli karşı-hafıza mücadelelerinden birini verir. Sadece siyasal bir hareket değil; aynı zamanda belleğini yazan, yasını açıkça yaşayan, anlatısını kendisi kurmak isteyen bir halktır bu. Zorla kaybedilenlerin isimlerini yaşatmak, kayıp fotoğraflarını taşımak, Kürtçe'yi yeniden yazmak, anadilde şarkılar söylemek — bunların her biri bir hatırlama biçimi olduğu kadar, bir kimlik kurma eylemidir.

En Son Çıkanlar