“Faşizmin genel geçer olduğu dünyada devletin kendi toplum tasavvurunun peşinden giderek oluşturduğu düzenin bugün yeniden inşa edilmesini isteyen ve bunu ‘milli özlemler’ ambalajı sayesinde topluma kabul ettireceğini hesaplayan bir iktidar hamlesi bu.”
“PKK için işler giderek zorlaşıyor. Yeni bir oyun kurulmasından bahsediyorsak eğer, bu oyunda PKK’ye düşen çok bir rol yok. Ya bu oyunu kendisi olarak değiştirme yoluna gidecek ya da daha güç günler PKK’yi bekleyecek diye düşünüyorum.”
Cumhurbaşkanı, açıkladığı iradenin hiçbir itirazla karşılaşmadan tıkır tıkır işleyen bir süreçle yerine getirileceğine, asla refüze edil(e)meyeceğine inanıyorsa; HSK ve Yargıtay’da ona değil hukuka sadık “kuvvetli adamlar”ın olmadığından bu kadar emin olabiliyorsa, o devlette “kuvvetler ayrılığı” olabilir mi?
Eski MİT müsteşar yardımcısı Cevat Öneş ve MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş son günlerde dikkat çekici iki yazı kaleme aldı. Devlet içinden bilgi alabilen bu iki kişi sanki o bilgilere dayanarak bazı öngörülerde bulunuyor gibiler. Böyle olup olmadığını Vahap Coşkun’a sorduk.
“Bu süreçte Batı sadece korona ile değil, özgürlüğün patolojik bir anlayışla ele alınmasıyla da mücadele etmek zorunda kaldı. Türkiye gibi ülkeler bu açıdan avantajlı, çünkü bizler devletin bize söylediğini doğru kabul etme ve onun direktiflerine uyma konusunda uygun bir zihniyete sahibiz.”