Son yıllarda Orta Doğu'da yaşanan şiddet ve istikrarsızlığın en önemli nedenlerinden biri, modern anlayışlar için her ne kadar rahatsız edici olsa da, ilk kez bölgede emperyal olarak hakim olan bir düzenin bulunmuyor olmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden bir asırdan fazla bir süre sonra bile Orta Doğu’da hala imparatorluğun kurduğu düzenin yerine geçecek bir düzen kurulamadı. Ama ister Osmanlı ister Avrupa olsun, imparatorluklar istikrar sağlamış ancak çok az saygınlık kazandırmıştır. Arapların en nihayetinde istedikleri şey demokrasiden ziyade haysiyet ve saygınlıktır. Dünyanın kötü diktatörlükler ve örnek demokrasiler olarak ikiye ayrılamayacağının, aksine bu ikisinin arasında pek çok gri tondan düzen ve rejim oluştuğunu New York ve Washington'daki entelektüeller ve politikacılar pek kavrayamıyorlar.
Üç aydan kısa bir süre önce Erdoğan, Amerika'yı hükümetini devirmek için komplo kurmakla suçluyordu. Rusya ile "özel ilişkisinden" bahsediyor ve İsveç'in NATO'ya girmesini engellemekle tehditler savuruyordu. Şimdi ise seçimlerde zafer kazanmasının ardından Batı'ya göz kırpmakta. Fakat Erdoğan'ın stratejik olmaktan çok taktiksel olan ve çoğunlukla ekonomik gereklilikten doğan açılımları temiz bir sayfa açıldığı anlamına gelmiyor. Türkiye'nin lideri demokrasi ve insan haklarındaki sorunların üstesinden gelmeye, hatta bunları kabul etmeye bile gerek görmüyor.
2017’de yazdığı Tiranlık Üzerine kitabıyla tartışmalar yaratan Yale Üniversitesinden Profesör Snyder Batı'nın Putin'i neden yanlış anladığını ve geçmişin Ukrayna'daki savaş konusunda bize ne söylediğini anlatıyor: “Şubat 2022, ikinci bir "1938 anı"ydı. Şahsen benim için 1938'e yapılan atıf gerçekten çok önemli çünkü bu korkunç bir hataydı. İngiltere ve Fransa Prag'ın arkasında durmuş olsalardı, İkinci Dünya Savaşı’nı imkânsız hale getirebilirlerdi; ya da en azından savaşın bu şekilde çıkmasını sağlayabilirlerdi.” “Soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte, Batılı liberal siyasi düzen tarih dışı bir uyuşukluğa sürüklendi. Tarih kokteyl partisi sohbeti haline geldi. Sorun şu ki, tarih olmadan birinci sınıf siyasi sorunlarla gerçekten başa çıkamazsınız.”
Nijer’in devrik devlet başkanı Muhammed Bazoum, Washington Post’a yazdı: Nijer’in ulusal güvenlik durumu, her ikisi de askeri darbeyle işbaşına gelmiş olan ve şu anda Nijer’de gerçekleşen darbeyi de destekleyen komşularımız Mali ve Burkina Faso'dan çok daha iyi bir durumda. Bu iki rejim de halklarının hakları ve onuru pahasına Wagner Grubu gibi suçlu Rus paralı askerleri istihdam ediyor. Darbecilerin ve bölgedeki müttefiklerinin açık daveti ile tüm Orta Sahel bölgesi, Ukrayna'da acımasız terörizmini konuşturan Wagner Grubu aracılığıyla Rus etkisine girebilir. Afrika'nın sorunlu Sahel bölgesinde Nijer, bazı komşularımızı ele geçiren otoriter hareketler arasında insan haklarına saygının son kalesi olarak durmaktadır.
Yu Jie yazdı: Uzun yıllar ekonomi teknokratlarının çoğunlukta olduğu Çin Politbürosu’nun hepsi erkek olan 24 üyesinden 2022'de seçilen 11 yeni üyenin beşi önde gelen bilim insanlarından oluşuyor. Yuan Jiajun, Almanya’da uzun yıllar çalışmış, ilk Çinli astronotları uzaya götüren Shenzhou uzay gemisi projesinin yöneticiydi. Li Ganjie, Frans’da görev yapmış, ülkenin önde gelen nükleer bilimcilerinden. Chen Jining uluslararası üne sahip bir çevre bilimci. Yuan Jiajun, Ma Xingrui ise roket bilimciler. Şi’nin tercihleri ülkenin bilim ve teknolojiye çok daha fazla odaklanan yeni yönünü de gösteriyor.