Popülist ve aşır sağ hareketler uzmanı Hollandalı siyaset bilimci Cass Mudde yazdı: Birçok kişi Bolsonaro ve Trump gibi illiberallere destekten değil protesto olarak oy verdi. Bu grup ne lider kültünün parçası ne de karizmatik bir lider tarafından kandırıldı. İşin doğrusu, yolsuz, istikrarsız, ilham vermeyen veya sadece zayıf ana akım parti ve siyasetçilere olan hayal kırıklıkları onları bu seçime itti. Bu parti ve siyasetçilerin iktidarı kendilerine hak görüşü buna yol açtı. Bu insanları geri kazanmanın yolu hafif illiberal olmak değil: istikrarlı, samimi ve ilham verici liberal demokratik siyaset.
“Eğer adaletsizlik karşısında taraf tutmuyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir. Eğer bir filin ayağını farenin kuyruğuna koyup tarafsız olduğunuzu söylerseniz, o fare sizin tarafsızlığınızı takdir etmeyecektir…" Ömrü boyunca adaletsizliğe karşı mücadele eden Desmond Tutu’yu New York Times’dan Jenny Gross anlatıyor.
“Sarsıntı, 1990'ların Rusya'sını en iyi anlatan kelimedir. Üstelik buna ülkenin süper güç statüsünü ve dünya nezdindeki saygınlığını yitirmenin beraberinde getirdiği üzüntü de eşlik ediyordu. Vladimir Putin'in dediği gibi, Sovyetler Birliği'nin özlemini çekmeyenlerin ‘kalbi yoktu’ (aynı konuşmasında, onu diriltmek isteyenlerin ‘beyninin olmadığını’ da eklemişti); Rus kamuoyu araştırmaları, uzun yıllardır bu iddianın gerçekliğini doğruluyor…” Sheila Fitzpatric, theconversation.com için yazdı.
Thatcher'ın ve Reagan'ın devlet düzenlemelerini ortadan kaldıran ajandaları, geçtiğimiz kırk senede küreselleşmenin ve otomasyonun gün geçtikçe hızlanmasıyla birlikte eşitsizliğin iyice artmasına katkıda bulunarak, Burkeçü gelenekçiliğin ve toplulukçu milliyetçiliğin uygulanabilirliğini daha da azalttı. Aynı zamanda, sağcı medya kuruluşlarını destekleyen mega tekellerin ve multi-milyarderlerin ortaya çıkışı, sağın rekabetçi pazarlara olan bağlılığını gülünç bir hale getirdi. Gelinen noktada, sağ siyasetin kendisini bir kez daha baştan yaratması gerekecek.
New York Times’a göre Haiti lideri Jovenel Moise, uyuşturucu kaçakçılarıyla mücadele ettiği için öldürüldü. Ancak Haiti basını cinayete Amerika’nın da dahil olduğu görüşünde. Haiti medyasının yayınlarına göre son dönemde Türkiye ve Rusya’yı dış politikada ABD’ye alternatif olarak gören ve bu ülkelerle ikili ilişkileri ilerletmeye çalışan Moise, ABD’nin tadını kaçırdı.