İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2027 Avrupa Olimpiyat Oyunları’nın imza töreni için Roma’ya 73 kişilik grupla birlikte gitti. Heyette 36 gazetecinin bulunması eleştiriliyor. Sözcü, Cumhuriyet, Birgün, ODA TV, Medyascope gibi medya kuruluşlarından isimlerin de olduğu geziye katılan Ertuğrul Özkök “İmamoğlu'nun B-737’sindeki gazeteciler”i yazdı: “Türkiye’de gazeteciler ikiye ayrılır. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Airbus 330 veya Boeing 747’sine girebilenler ve giremeyenler. 31 Mart’tan sonra öyle görünüyor ki, üçüncü bir gazeteci tipi de ortaya çıkıyor. Saraçhane Boeing 737’sine binenler”
başta olmak üzere dönemin tüm HDP yönetimine kesilen ağır cezaları savundu. Bahçeli, cezaları hukuksuz bulanlara “terör sevici”, Demirtaş’a da “terörist” dedi.
Bahçeli, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasına gönderme yaparak bu kez “Kumpasçılarla işimiz olamaz. Komplo peşinde koşanlarla ortak noktamız bulunamaz. Devletin içinde FETÖ benzeri hukuk dışı yapılanma ve gayri meşru hiyerarşik sistem kuran, güç devşiren, pozisyon mücadelelerine girişen, kendi tarikat veya cemaat mensupları dışında kim varsa fişleyip berhava etmek için nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişemez.”
Demirtaş, Kobani Davası’ndan aldığı 42 yıllık cezanın ardından ilk kez konuştu: “Bana ceza verildi diye “Benden sonrası tufan” demem, yeter ki demokratik bir çözüm ve barış sağlansın, desteklemekte tereddüt etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Kürtlerin demokratik siyasette mücadele etmelerini ve bu yolla güçlenmelerini, dağa çıkıp silah almalarından daha tehlikeli görüyor…
5 tahliye, 12 beraat ve 13 tutukluluğa devam kararının çıktığı Kobani Davası’nda eski HDP eş genel başkanlarından Demirtaş’a 42 yıl, Yüksekdağ’a da 30 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Avukat olan DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, Demirtaş dahil 36 sanık hakkında Yasin Börü’nün de aralarında bulunduğu 6 kişinin ölümü ve diğer yaralanmalara ilişkin beraat kararı verilmesine dikkat çekiyor: “Bütün zorlamalarına rağmen bu protestolarda yaşanan suçlardan bizim partimizin ve arkadaşlarımızın hiçbir bağı olmadığını kendileri de kabul etti. Aslında Kobani davası çöktü. Garip bir şekilde TCK 302’den ceza verdiler. 20 küsur yıl, odur aslında. 302 neydi? Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı eylem yapmaktır. Yani fiil gerekiyor. Saldırı, cinayet vs. Bir yandan işlenen bütün suçlardan beraat veriyorum diyorsunuz. Diğer yandan 302’den ceza verdiğinizi söylüyorsunuz. Aslında kararın kendisi de “Biz bu davayı kurduk. Bu cezayı veriyoruz” diye bağırıyor.