Türkiye’de muhalefet partileri ve sağlık meslek örgütleri, Sağlık Bakanı'nın açıkladığı bilgileri yetersiz buluyor ve hükümetten salgınla ilgili olarak daha fazla şeffaflık talep ediyor.
“Gerçekler güçlendirir. Gerçekler cesaret kırıcı olsalar bile, gerçeği bilmemek daha kötüdür. Sadece seçilmiş gerçekleri değil, bütün gerçekleri New Yorklulara vermeye devam edeceğime söz veriyorum.” New York valisinin ülkedeki durumu bütün çıplaklığıyla anlatması ülkeyi üç beş bin solunum cihazına, hastane yatağına muhtaçmış gibi göstermesi Amerikalı cumhuriyetçilerin pek hoşuna gitmiyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın koronavirüsle ilgili açıkladığı verilerin gerçeği yansıtmadığını ileri süren CHP'li Veli Ağbaba, "Bakan tüm Türkiye için ölü sayısını 16 olarak açıklamıştı, ama sadece İstanbul'da e-devlet üzerinden bakıldığında 20 ölü görünüyor" demişti. Ağbaba bu açıklamasından kısa bir süre sonra, Bakan Koca'nın kendisini aradığını ve e-devlette görünen ölümlerin, resmi açıklama yapıldıktan sonra yaşanan ölümler olabileceğini söylediğini duyurdu.
Koronavirüs ile ilgili kritik açıklamalar yapan İBB Başkanı İmamoğlu "Tehlikenin yüzde 60'ı İstanbul'da. Kent nüfusunun yüzde 15'i dışarı çıksa, 2.5 milyon kişi eder. Hava biraz iyileşince insanlar bir şekilde dışarıya çıkıyor" diye konuştu. Sokağa çıkma yasağı ile ilgili çağrısını bir kez daha yineleyen İmamoğlu "Türkiye için olmasa bile İstanbul için sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli" dedi.
İktidar, "Sokağa çıkma yasağı hususunda (da) Bilim Kurulu'nun tavsiyesi doğrultusunda hareket ediyoruz" demeye getiriyor. Ne var ki, Cumartesi (28 Mart) gecesi Habertürk'teki bir tanıklık, bunun doğru olmadığını gösterdi. Programa katılan bir Bilim Kurulu üyesi, kararlarının sokağa çıkma yasağı yönünde olduğunu söyledi. Böylece tescil edilmiş oldu ki, tam izolasyonun gerçekleşmemesinden doğacak sorumluluk tümüyle iktidara aittir.