Medyanın, ABD Yüksek Mahkemesi’nden çıkan Halkbank kararını “dava iptal edildi” şeklinde duyurması, Halkbank hisse senetlerini yüzde 9,9 oranında yükseltti. Ancak Yüksek Mahkeme kararının bu şekilde yorumlanabilecek bir tarafı yoktu.
Kılıçdaroğlu bizi; Türk-Kürt, Sünni-Alevi olarak iç savaşa çağırıyor. "Azınlık İktidarı" kurmayı planlıyor. Türkiye'yi "Suriyeleştirmeye" çalışıyor. Bu adamı durdurun. Artık bu işin seçimle, siyasetle alakası...
"Alevi" başlığıyla video yayımlayan Kılıçdaroğlu: Sevgili genç arkadaşım, tek bir oyla sen bu ülkeyi can yakan mezhep tartışmalarından, bataklığa dönüştürülen Orta Doğu'dan çekip çıkaracaksın, ait olduğu yere taşıyacaksın. Artık kimlikleri konuşmayacağız, başarıları konuşacağız. Artık ayrışmaları ve farklılıkları konuşmayacağız. Ortaklıklarımızı ve ortak hayallerimizi konuşacağız. Bu değişim seferimize katılacak mısın? Bu değişimde benimle birlikte duracak mısın? Alevi olmaz diyen bu sisteme, doğru olan, dürüst olan, ahlaklı olan olur, diyecek misin?" Saadet Partisi: "Kimlik siyasetini değil hakkaniyeti ve samimiyeti seçerek bu çarpık düzene son verebiliriz." Gültekin Uysal: "Kalp temiz olursa, dilden güzel sözler çıkar."
ABD Yüksek Mahkemesi, Halkbank’ın İran’a yönelik yaptırım kararlarını deldiği gerekçesiyle ceza mahkemesinde yargılanmaktan Yabancı Egemenler Dokunulmazlık Yasası kapsamında muaf olduğu iddiasını reddetti. Fakat Yüksek Mahkeme, Halkbank’ın teamül hukuku (common law) kapsamında ceza davalarından muaf olduğu iddiasının ikinci derece mahkemesi tarafından yeterince incelenmediğine hükmetti ve Halkbank’ın teamül hukuku kapsamında yargılamadan muaf olup olmadığının incelenmesi amacıyla kararı ikinci derece mahkemesine yeniden değerlendirilmek üzere geri yolladı. Davacı taraf olan ABD hükümeti ise, Halkbank’ın ne teamül hukuku ne de yasalar kapsamında ceza yargılamasından muaf olduğunu, İran yaptırımlarını deldiği için bankanın yargılanması gerektiğini ileri sürüyor.
Rümeysa Çamdereli: 2023 seçimleri diğer bütün seçimlerden daha kadın odaklı bir seçim. Yeniden Refah ve HÜDAPAR’ın Cumhur İttifakı’na dahiliyet sürecinde 6284 şartı getirdi; kadınlar ve kadın hakları neredeyse ittifakların belirleyicisi haline geldi. Kadınların en güvensiz hissettiği seçimlerden de bir tanesi. Oy için 6284 gibi haklarımızın alınması riskiyle karşılaştık. Bu seçim Cennet’in kapılarını açma değil Cehennem’in kapılarını kapatma seçimi. Yaşadığımız cehennemin son bulmasını umut ediyoruz. (…) Cumhur İttifakı'nın kazanması korkutuyor. Millet İttifakı’nın kazanması ihtimalinde de çok büyük bir özgürlük alanı değil daha fazla mücadele edebilme imkanı olabileceğini düşünüyorum.