Siyaset bilimci ve yazar Mümtazer Türköne, “Cemaat”in de PKK gibi kendini feshetmesi tartışmaları ve barış sürecini Serbestiyet kanalında değerlendirdi: “’Cemaat’ kendini feshetmeli. Hiyerarşisi ve tepesinde emir komuta eden bir heyetin olduğu bir yapı her şeye açık hale geliyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin perspektifinden bakarsanız, böyle bir yapı yabancı servislerin operasyonlarına da açık bir malzeme oluşturur. (Barış süreci) İnfaz düzenlemesindeki yalpalama, sürecin nasıl yürüdüğüyle ilgili fotoğraf veriyor. Sürecin yürümesi için hukuka dönüş gerekli. İktidarın araçlarını kaybedecekleri için ayak diriyorlar.”
Av. Levent Mazılıgüney, infaz düzenleme paketinde son dakikada yapılan değişiklikleri Serbestiyet’e değerlendirdi: 60 kişilik bir koğuşta her bir mahpusun eşyalarını topladığını bir mahpus yakını iletti. Mahpus aileleri de bayram için hazırlık yapmaya başlamıştı çoktan. Maalesef siyasetin oluşturduğu beklenti hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Mahpusların toplanan eşyaları tekrar dolaplarına kaldırıldı. En az bir milyon kişi bayrama buruk girecek. Suç tipine göre yapılması bile bu aşamada anlamsız olan tartışmaların, aynı suçları işledikleri iddia edilen farklı insan gruplarına yönelik yapılması ne hukuki ne de insanidir.
Geçen hafta beş gün Kerkük, Musul, Telafer, Süleymaniye, Erbil’I ziyaret eden Mesut Ahmet Davutoğlu, geziyi izleyen Yıldıray Oğur’un sorularını cevaplandırdı: “Gezide gördüğüm hava ümitlerimi artırdı. Silahların bırakılmasının hızlandırılması gerek. Diken üstünde oturuyor bu süreç. Silahlar bırakılma görüntüsünden sonra artık kimse geri dönemez. Neçirvan Barzani ve Mesut Bey özellikle Bahçeli’yi merak ediyor. ‘Onun sağlığı için dua ediyoruz’ dediler.”
DEM İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder olmadan gittiği İmralı ziyaretini “Sayın Öcalan’la sürecin ilerlemesinden memnun. Görüşmemiz oldukça iyi geçti” sözleriyle özetledi. Serbestiyet’e konuşan Buldan, MHP lideri Bahçeli’nin TBMM’de süreçle ilgili komisyon kurulması teklifini desteklediklerini söylerken “Komisyon, meselenin parlamentoda çözümünün ilk adımı olur. Bu yasama yılı bitmeden kurulursa iyi olur” dedi.
Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: “Lozan Anlaşması’yla birlikte, Kürtler, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Irak, Suriye ve Türkiye olmak üzere üç ulus devlet arasında bölündüler ve kendilerine ait bir devlet kurma imkânı elde edemediler. Kürt siyasi belleğinde Lozan bir bölünme anıdır, iyi anılmaz. Dolayısıyla biz Lozan Anlaşması’nı nasıl kutsuyorsak, bir Kürt milliyetçisinin de Lozan’a bakışının bu çerçevede şekillendiğini bilmek gerekir. Ancak Kürtlterin Lozan öncesine geri dönme talebi de yok. Lozan sınırlarını “ortak vatan” olarak tanımlıyorlar bugün. Esas olan silahtan siyasete geçilmesidir.