Sosyal medyada Taksim saldırısının sorumlusu olarak gösterilen devletlerin sayısı sürekli artıyor. İçişleri Bakanı Soylu’nun “Yakalamasaydık, bugün Yunanistan’a kaçıracaklardı” açıklaması “sorumlu Yunanistan" iddiasını tetikledi. Olayın faili olduğu açıklanan Albashir’in yanında yürüdüğü görülen iki İsrailli turist nedeniyle ‘fail devlet’ potasına Yunanistan’dan önce İsrail atılmıştı. Son ‘zanlı’ devlet ise İran oldu; çünkü saldırı öncesinde Albashir’in elinde görülen gül İran istihbaratının imzası olabilirdi!
Reuters haber ajansı, Taksim’de yaşanan patlama hakkında üst düzey bir Türk yetkiliyle konuştuğunu duyurdu. İsmini vermeyen yetkili, bombalı saldırının PKK tarafından düzenlendiğine inandıklarını, fakat DEAŞ’ın fail olma ihtimalini de değerlendirmeye devam ettiklerini söyledi. Yetkili, ilk bulgular neticesinde saldırganın PKK ile bağlantısını olduğunu vurguladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu saldırının faili olarak kesin ifadelerle PKK’yı göstermişti. Reuters’e konuşan yetkilinin açıklaması bu yönüyle dikkat çekti.
Zafer Partisi yöneticisi Adem Taşkaya, Taksim’deki patlamanın ardından, Twitter hesabından “Taksim’deki hain saldırıyı yapan kişi Jiyan Tosun adında PKK’lı bir avukat” mesajını paylaşmıştı. Taşkaya bir süre sonra mesajını sildi, fakat mesaj zaten çok sayıda kullanıcı tarafından paylaşılmıştı. Ardından Tosun’a sosyal medyadan ölüm tehditleri gelmeye başladı.
İstanbul Emniyeti, dün (13 Kasım) İstiklal Caddesi'ndeki patlamanın ardından gözaltına alınan Suriye uyruklu Ahlam Albashir'in saldırının faili olduğunu açıkladı. Açıklamaya göre, Albashir sorgusunda PKK tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini ve Afrin üzerinden Türkiye’ye kaçak yollarla girdiğini itiraf etti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Biz bize verilen mesajı aldık, mesajın ne olduğunu da biliyoruz. Amerikan Büyükelçiliği’nin taziye mesajını kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Kobani’yi terör bölgelerini besleyen, oradan Türkiye’nin huzurunu bozmaya çalışan bu anlayışa, kendi senatolarından para gönderen bir devletle müttefikliğimiz elbette tartışılmalıdır."