İmamoğlu, kurduğu “iktidar için değişim” internet sitesine 100 binden fazla kişinin görüş ve önerilerini ilettiğini duyurdu: “Toplum, CHP’de lider ve yönetiminin değişmesini, bu değişimin hem kuşak hem vizyon ekseninde olmasını istiyor. Toplumun ihtiyaçlarına uygun net bir vizyon ve politikalar belirlenmesini, kapsayıcı bir demokrasi ve laiklik anlayışının üretilmesini bekliyor.”
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ümit Özdağ ile yaptığı 3 bakanlık ve MİT Başkanlığı protokolüyle ilgili Sözcü yazarı İsmail Saymaz’a konuştu: “Sordum. Böyle bir protokol var mı? İçişleri Bakanlığı ve üç bakanlık verildi mi? 'Yok' dedi. 'Bir bakanlık konuşuldu ama karara bağlanmadı. Bağlanmadığı için size getirmedim. Olsa bile benim kontenjanımdandı' dedi. Ben de o akşam Karar TV'de, 'Muhatabımız Kılıçdaroğlu'dur. O da 'Yok öyle bir protokol dedi' minvaline konuştum. Onun üzerine (Kılıçdaroğlu) aradı. 'Kusura bakmayın. Tekrar baktım, protokol varmış. Bakanlık görüşülmüş' dedi. Üzüldüm ama bir şey söylemedim."
2000-2010 yılları arasında CHP’nin genel sekreterliğini yapan Önder Sav, CHP içindeki “değişim” tartışmalarına katıldı: “Genel başkanın görev süresi üç dönemden fazla olamaz. Dolayısıyla bu süreler aşılmıştır. Partinin kendisini bu açıdan da gözden geçirmesi, ileride parti organlarının hukuken meşru olup olmadıkları tartışmalarına neden olunmaması gerekir. (…) 10. yenilgisini almış olmasına rağmen CHP Genel Başkanı’nın görevde kalıcı olmak istemesi ve bunda ısrar etmesi seçmenin güven duygusunu azaltmıştır.”
CHP Parti Meclisi, görevden alınan dört il ile bir ilçe başkanının itirazlarını yapılan oylamada 3’te 2 çoğunluğa ulaşılamadığı için reddetti. Her itiraz için ayrı oylama yapıldı. Partide “değişim” isteyenlerin iki il için salt çoğunluğa ulaşması, parti meclisinin “değişimciler” ve “yenilikçiler” diye ortadan ikiye ayrıldığını gösterdi.
Kılıçdaroğlu, Hürriyet yazarlarının sorularına cevap verdi: “10 cephede yara almış bir komutan savaşa devam eder mi? Evet, eder/etmelidir.” “Masanın ilkeleriyle çelişen tek bir adım atmadım, atmam. Özdağ ile Protokol, CHP’yi bağlayan bir protokoldür.” “Benim “Kentli modern muhafazakârlar” olanak nitelendirdiğim toplumsal kesimde bir korku yaşandı. Biz, onların yaşadığı bu korkuyu, onlarla daha sıkı bir ilişki kurarak giderebilirdik.” “Partimin birtakım eski ve yeni yöneticileri normal veya etik olmayan aksiyonlar almışlar.” “Sayın İmamoğlu’na kızgın değilim elbette.”