CHP lideri Özgür Özel: “Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısı destekleyebileceğim bir talep. Ama niye Meclis’e geliyor? Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmamamız lazım. Abdullah Öcalan çözüme katkı sağlayacaksa, konuşacaksa ona bir sürü imkân verilir. Avukatları, akrabaları kanalıyla, teknik imkânlarla konuşma yayınlanabilir. Meclis kürsüsü, hele hele iyi konuşursa umut hakkından yararlanacak vesaire. Bu bir kere anayasal değil, hukuki değil. Silahların bırakılması için Öcalan dahil tüm aktörlerin konuşması ve çağrı yapmasına evet, ama Meclis kürsüsüne Öcalan'ın getirilmesi gibi bir önermeyi paylaşmıyorum.”
Devlet Bahçeli, Ziya Gökalp’in “Türklerle Kürtler bugün ortak tehlikeler karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak ortak bir kararlılıkla kurtulabilirler” sözünü hatırlatarak konuştu: “Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi, hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen Türk, Türk değildir; Türkleri sevmeyen Kürt, Kürt değildir.”
Mansur Yavaş, "yeni çözüm süreci tartışmaları hakkında konuştu: "Bir terörist başının muhatap alınması Türkiye'deki hukuk sistemine aykırıdır. Meşruiyet ancak ve ancak TBMM'de aranır. Daha önceki çözüm sürecinin başarısız olma sebebi, 2 kişiden başka kimse planın ne olduğunu bilmiyordu. Bu nedenle başarıya ulaşmadı. Varsa bir şey TBMM'de karar alınmalı ve Türk milletine sorulmalıdır."
Leyla Zana’dan açıklama:
“Bizler, yani barışa susamış olanlar bu gelişmeleri, hukuki ve siyasi bir düzlemde demokratik çözüme dönüştürmeye çalışanların amasız, ancaksız yanında, arkasında duracağız.”
Ankara, Kazan’daki TUSAŞ binasına yapılan terör saldırısı sonrasında açıklama yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız: “Sayın Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de grup toplantımızda yapmış olduğu tarihi çağrı emperyalizmi öyle bir telaşlandırdı, kimyasını öyle bir bozdu ki suçüstü yakılacağını umursamadan Orta Doğu‘daki kiralık katillerine Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş'nin Kahramankazan yerleşkesine saldırı emri verdi.”