Erdoğan kabine sonrası konuştu: “Bu terör eyleminin, iç siyasette farklı bir iklimin filizlendiği bir döneme tekabül etmesi manidardır. Ne zaman siyasette diyalog zemini güçlense, ne zaman toplumda kutuplaşma azalsa, ne zaman sıkılı yumruklar açılsa terör hemen devreye girmiştir.”
Bahçeli'den 29 Ekim mesajında, DEM Parti'nin “Çözüm tartışmaları olumludur fakat ‘teslim alma’ söylemleri çözüme katkı sunmaz” ifadeleri yer alan bildirisine cevap verdi: "Türk milletinin uzanan müşfik ve hoşgörülü elini hala idrak edememiş, manasını kavrayamamış, maksadını anlayamamış siyasi güruhun provokatif açıklamaları, hiçbir değer hükmüyle izah edilemeyen sakat pozisyonları yapıcı olmadığı gibi, tam tersine sorumsuz ve yıkıcı mahiyetlidir."
CHP lideri Özgür Özel: “Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısı destekleyebileceğim bir talep. Ama niye Meclis’e geliyor? Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmamamız lazım. Abdullah Öcalan çözüme katkı sağlayacaksa, konuşacaksa ona bir sürü imkân verilir. Avukatları, akrabaları kanalıyla, teknik imkânlarla konuşma yayınlanabilir. Meclis kürsüsü, hele hele iyi konuşursa umut hakkından yararlanacak vesaire. Bu bir kere anayasal değil, hukuki değil. Silahların bırakılması için Öcalan dahil tüm aktörlerin konuşması ve çağrı yapmasına evet, ama Meclis kürsüsüne Öcalan'ın getirilmesi gibi bir önermeyi paylaşmıyorum.”
Devlet Bahçeli, Ziya Gökalp’in “Türklerle Kürtler bugün ortak tehlikeler karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak ortak bir kararlılıkla kurtulabilirler” sözünü hatırlatarak konuştu: “Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi, hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen Türk, Türk değildir; Türkleri sevmeyen Kürt, Kürt değildir.”
Mansur Yavaş, "yeni çözüm süreci tartışmaları hakkında konuştu: "Bir terörist başının muhatap alınması Türkiye'deki hukuk sistemine aykırıdır. Meşruiyet ancak ve ancak TBMM'de aranır. Daha önceki çözüm sürecinin başarısız olma sebebi, 2 kişiden başka kimse planın ne olduğunu bilmiyordu. Bu nedenle başarıya ulaşmadı. Varsa bir şey TBMM'de karar alınmalı ve Türk milletine sorulmalıdır."