Hakan Atilla, ABD’de yargılandığı iki yıl boyunca eşinin ve çocuğunun ABD’ye gitmesine Türkiye’den izin verilmediğini söylüyor. Neden acaba? Eşi ve çocuğu ABD’ye gitmiş bir Hakan Atilla ile Türkiye’de kalmış bir Hakan Atilla arasında fark olacağı mı düşünülmüş? Bu engelleme, eşi ve çocuğu yanına gelmiş ve “rahatlamış” Hakan Atilla’nın muhtemel tercihlerinden duyulan rahatsızlığın bir yansıması olabilir mi?
SDG ve IŞİD mensupları arasında hapishanede yaşanan çatışmalar 26 Ocak itibarıyla hâlâ sürüyor. Uluslararası Koalisyon’un hem karadan hem havadan helikopterlerle destek vermesine rağmen SDG hapishaneyi henüz tam anlamıyla kontrol altına alabilmiş değil. Şu ana kadar yaşanan çatışmalarda 175 IŞİD mensubu öldürüldü, 450’si de yakalandı. Çok sayıda mahkûmun da hapishaneden kaçtığı tahmin ediliyor. Son hapishane saldırısı IŞİD’in bitmediğini ve Suriye’de önümüzdeki dönemde yeni saldırılar yapabileceğini gösteriyor. IŞİD mensuplarının tutulduğu hapishane ve kamplardaki şartlar da bir hayli kötü. El-Hol Kampı’nda ya da hapishanelerde yetişen neslin önümüzdeki yılların radikalleri olmayacağının garantisi yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sezen Aksu’yu hedef alan sözlerinin iktidar medyasında yer almamış olması bir dizi soruyu davet ediyor. Cumhurbaşkanı, sözlerinin kendisine yakın medyada yayımlanmamasının ‘sağlandığından’ haberdar mı? Haberdar değilse, bilgilendirilmediyse, başta İletişim Başkanı olmak üzere yakın kadrosu böyle bir şeye nasıl cesaret edebilmiştir? Haberdarsa, egosunun iriliği malum bir insan olarak cumhurbaşkanı buna nasıl bir tepki vermiştir?
Sezen Aksu, 90'lardan itibaren şarkıları kadar, aldığı siyasi pozisyonlarla da çok konuşuldu. Cumartesi Anneleri, Ceylan Önkol, Hrant Dink için şarkılar yaptı. Nevruz mitinginde şarkı söyledi, Türkiye Şarkıları konseri yaptı, başörtüsüne özgürlük için bildiri imzaladı, çözüm sürecine, 2010 referandumunda Evet'e, Gezi'ye ve Onur Yürüyüşü'ne destek verdi.
Yaldızlı Elysée’yi, kaleyi andıran Kremlin’i, Pekin'deki devasa Halk Meclisi salonunu unutturacak zarifliği ve hikâyesiyle Arnavutluk’un başbakanı ressam Edi Rama’nın makam odası, dünyanın en saygın galerilerinden birinde sergilenmiş kendi eserleriyle kaplı. Enver Hoca’nın yasakladığı eserleri yurtdışında görebilmek için basketbol milli takımına, rejimin yıkılışının ardından da siyasete giren Rama, sıradışı hayatının yanında Soros’a yakınlığıyla ve ciddi yolsuzluklarla anılıyor.