Kanada yapımı CL215 yangın söndürme uçakları 2008'den beri Türkiye'de sayısız yangında kullanıldı. 2018 yılındaki bir haberde Ateş Kuşları adı verilen uçaklardan "Gurur kaynakları" diye bahsedilmiş, uçaklar 2019'da Teknofest'te gösteri uçuşu yapıp büyük alkış almıştı. Ama 2021 yılındaki yangınlarda hem bakan hem de Cumhurbaşkanı bu uçakların "hurda" ve "kullanılmaz" olduğunu söyledi.
Birinin iradesine saygı isteyenin her şeyden önce kendisinin o iradeye saygılı olması gerekmez mi? Kendi apaçık saygısızlığı ortada dururken böyle bir talepte bulunanın davranışı gülüşmelere yol açmaz mı? Mesela Çin, Uygurlarla ilgili uluslararası bir tasarrufu “Uygurların iradesine saygısızlık” itirazıyla karşılasa gülümsemez misiniz?
‘Doğru’yu bilen ve bu özelliğiyle itaat talep etmeye hakkı olan bir insanla karşı karşıyayız… İnancı siyasi amaç uğruna sömürmenin ziyadesiyle açık sözlü bir ifadesiyle karşı karşıyayız… Dindar gençlerin dinden neden soğudukları sorusuna cevap verirken ilk sıraya neden “dindar siyasetçiler”i koyduklarını mükemmel biçimde izah eden bir yazıyla karşı karşıyayız.
Eski Doğu Bloku ülkelerinde ordunun futbol takımları vardı, o takımlarda işler kötü gitmeye başlayıp da gidişin önü alınamayınca generaller uygun kanallarla öbür takımlar üzerinde baskı kurar, bu baskılar bazen “madem bizim takım dökülüyor, sizi de oynatmayız”a kadar varırdı. Tıpkı bizim sivil generallerin kendi medyalarının dışında kalanlara uyguladıkları baskı gibi…
Bolu Belediye Başkanının insani durumla ilgili herhangi bir kaygı duymadığı çok açık ancak hukuken de imkânsız bir amacın peşinde. Çünkü dile getirdiği zammı gerçekten de uygulamaya koyarsa bunun adı ayrımcılık olur ve yasalarda da anayasada da ayrımcılık yasaklanmıştır. Aslında kendisi de biliyor ama bir de biz söyleyelim: Yapamazsınız!