Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Serap Yazıcı yerel mahkemenin Anayasa Mahkemesi kararını dinlememesiyle yaşanan kriz hakkında Anayasa’nın net olduğunu söylüyor: “O halde biz neyi tartışıyoruz. Anayasa Mahkemesinin kararlarına devlet aygıtının bütün unsurları uymakla yükümlü. Bu kuralı getiren, Anayasa. Hukuk sistemimizde anayasanın üzerinde başka bir hukuk kuralı yok. Haliyle tartışılacak bir konu yok.”
106 yıl sonra Şehir Tiyatroları’nın resmi programına giren ilk Kürtçe oyun olan Bêrû, “kamu düzenini bozabileceği” gerekçesiyle Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. İstanbul Valisi ve İçişleri Bakan yardımcısı yasağın sebebinin Kürtçe değil, “PKK propagandası” olduğunu öne sürdü. Bêrû’nun yönetmeni Nazmi Karaman iddialara Serbestiyet’te cevap verdi: “Dario Fo’nun metninde bir değişiklik yapmadık. Oyun Türkçe altyazılı. Üç yılda 100’e yakın kez oynadık. Polise oyunun tekstini verdik. Gelip izlediler. Terör propagandası olsa çoktan müdahale edilirdi.”
Osman Kavala, tutuklu olduğu 1065 gün boyunca 4 kez tutuklandı, 3 kez tahliye edildi, 1 kez de beraat etti. Bu tuhaflık mahkemenin de kafasını karıştırdı. Hakkında hazırlanan ikinci iddianameyi geçtiğimiz günlerde kabul eden mahkemenin tensip kararında Kavala’nın “Anayasa’yı ortadan kaldırma” (TCK 309) suçlamasıyla 19 Şubat 2020’de tutuklandığı yazıldı. Halbuki Kavala, 9 Mart’ta casusluktan tutuklanınca, 20 Mart 2020’de bu suçlamadan tahliye edilmişti.
Zeynep Algı adlı bir Twitter kullanıcısı, sahihliği tartışmalı “İşlerini bir kadına bırakan topluluk asla felah bulamaz” hadisini tersine çevirerek “İşlerini bir erkeğe bırakan topluluk asla felah bulamaz” yazdı. Algı, bir ilahiyatçının tvitini emniyete ihbar etmesinden beş ay sonra ifadeye çağrıldı. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlamasına karşılık Algı ifadesinde, “Dindar bir kadınım, bu uydurma hadisi kabul etmiyorum, farkındalık yaratmak için attım” dedi.