ÖZEL HABER

ÖZEL HABER | 8 çocuk annesi Uygur Haiernisa Abudujilili’nin Çin’e deport tehlikesi var: “Annemi Çin’e teslim etme Türkiye”

Türkiye’de ikamet izni olan ve 2016’dan beri İstanbul Sefaköy’de oturan Haiernisa Abudujilili, Balıkesir İl Göç İdaresi’ne gönderildi. Çocukları, annelerinin Çin’e deport edilmesinden endişeli. Haiernisa Abudujilili’nin Türkiye vatandaşı olan ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde öğrenim gören oğlu Abdülbasit Rozi: "Annemizin Çin’e deport edilme tehlikesi var. Türkiye, hiçbir suçu olmayan annemi Çin’e teslim etmemeli. En küçük kardeşimiz daha 6 yaşında. 2016’da toplama kampına gönderilen babamızın zaten 7 yıldır sesini bile duyamıyoruz. Babamıza kavuşmak isterken bir de annemiz Çin zulmüne teslim edilmesin.”

RÖPORTAJ | Doğan Gürpınar: “100. Yıl Marşı, 75. Yıl Marşı, 50. Yıl Marşı Chatgpt ile yazılabilir ama 10. Yıl Marşı yazılamaz”

Siyaset bilimci Doğan Gürpınar, Beştepe’deki 30 Ağustos töreninde tanıtılan Yüzüncü Yıl Marşı ile Onuncu Yıl, 50’inci Yıl ve 75’inci Yıl marşları arasındaki benzerlik ve farklılıkları değerlendirdi: “Yüzüncü Yıl Marşı’nın sözleri ‘sekülerce.’ Hak’ gibi kelimeler kullanılmadan İstiklal Marşı bir anlamda sekülerce tercüme edilmiş. Arapça kelimeler temizlenmiş. Marşta Atatürk ve ordu yok, o eksikliği bol bol Türklükle doldurmaya çalışmışlar. Yerli-millilik üzerinden tartışma yaratabilecek eksenlere girilmemeye çalışılmış. AK Parti için en kolay yöntem, bunu yerli-millilik üzerinden yapmak. Cumhuriyet orada iki bin yıllık hatta daha da ötesine giden Türklüğün bir son safhasına indirgeniyor. 100. Yıl Marşı, 75. Yıl Marşı, 50. Yıl Marşı chatgpt ile yazılabilir, 10. Yıl Marşı yazılamaz. Çünkü orada 'Başkumandan' var ve yaşayan biri; onun şahsına yazılmış. Atatürk orada soyut bir imge değil."

Orijinali İbranice olan “Gül Döktüm Yollarına”nın 1994’teki kaset kapağından: “Söz-Müzik: Tarkan”

İsrailli yazar Louis Fishman, Tarkan’ın 1994’teki “Aacayipsin” albümünde yer alan “Gül Döktüm Yollarına” şarkısının bestesinin, İsrailli müzisyen Saar Badishi’nin çıkış yılı 1979 olan “Agadat Shalom Shabazi” şarkısının bestesinden “esinlenildiğine” dikkat çekti. Serbestiyet’in iki bestenin benzerliğiyle ilgili haberi üzerine Twitter’da, “Aacayipsin” albümünde beste sahibi olarak Yahuda Badishi’nin yazdığını gösteren albüm kapağı görseli paylaşıldı. Ama 1994’te albümün ilk çıktığı dönemdeki kaset kapağında “Gül Döktüm Yollarına”nın sözlerinin altında “Söz-Müzik: Tarkan” yazıyor. Daha sonra MESAM kayıtlarında eser besteci olarak Yahuda Badishi’nin adıyla kaydedildi.

ÖZEL RÖPORTAJ | DAVUTOĞLU: CHP yeni bir yol ayrımında. Ya toplumsal barış çizgisini sürdürecek ya da eski zihniyetin yeni bir versiyonuna yönelecek

Davutoğlu, röportajın ikinci bölümünde Serbestiyet yazarlarının güncel siyasi meselelerle ilgili sorularına yanıt verdi: “Ecevit ve Kılıçdaroğlu gerçekleştirmeye çalıştıkları zihniyet değişimi ile CHP tarihindeki seçim performansı ortalamasının çok üstüne çıkmışlardır. Biri iktidar olmuş, diğeri iktidara çok yaklaşmıştır. İlginç olan şudur ki, ikisi de iktidara yaklaşmalarını 1974’de muhafazakâr MSP ve 2023’de sağ kitlelerle hitap eden Altılı Masa mensuplarının desteğiyle gerçekleştirmişlerdir. Seçim sonrası yaşananlar CHP’nin de yeni bir yol ayrımında olduğunu göstermektedir. CHP ya bu toplumsal barış çizgisini sürdürerek yeni bir siyasi zihniyet ve zeminde ilerleyecek, ya da yükseldiği düşünülen popülist ulusalcılık çizgisinde eski zihniyetin yeni bir versiyonuna yönelecektir. İki tur arasında yaşananlar ve sonrasında yapılan tartışmalar bu ayrımın ilk işareti olmuştur. İktidar kutuplaştırma stratejisinin bir sonucu olarak kesinlikle eski zihniyetin yeni versiyonunu tercih edecektir. Bu da CHP’yi %20 bandı civarına mahkum edecektir.”
- Advertisement -

ÖZEL RÖPORTAJ | Ahmet Davutoğlu: “Geleneksel muhafazakarlık dönemi artık kapanmıştır”

Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Serbestiyet yazarlarının sorularına cevap verdi: “AK Parti iktidarının son evresi dünyaya açık, demokratik/özgürlükçü muhafazakârlıktan içe kapanmacı/dışlayıcı muhafazakârlığa geçişin belki de dünyadaki en çarpıcı ve tahrip edici örneklerinden birini oluşturdu.” “Bugün muhafazakârlık Türkiye’de de bir yol ayrımındadır. Güç yozlaşmasının getirdiği hastalıklı dışlayıcı muhafazakârlık anlayışının yaptığı tahribat geleneklere savaş açan dışlayıcı bir zihniyetle değil, evrensel kültüre açık çoğulcu bir muhafazakârlık anlayışıyla giderilebilir.” “Otoriterliğin ana unsuru Allah’ın insana bahşettiği aklı, iradeyi, onuru ve şahsiyeti yok sayması ve soyut bir “devlet” varlığına feda etmesidir.” “Son dönemde genç neslin haklı sorgulamaları üzerinde derinlikli olarak düşünmeye çalıştığımda ben de kendime şu soruyu ciddi şekilde tekrar sordum: “Ben niye Müslüman oldum?”

En Son Çıkanlar