Av. Halim Yılmaz: “AİHM’in Muhammed Fawzi Akkad kararındaki en önemli husus şu; sınırdışı etmek üzere yakalanan bir kişinin gönüllü geri dönüş adı altında gönderilmesinin hukuka, AİHS’ye aykırı olduğu ifade ediliyor. Özellikle iç savaşın, çatışmanın devam ettiği bir yere zoraki geri gönderme yapılırken ‘gönüllülük’ diye bir şeyin olmayacağı ifade ediliyor.”
Havaya ateş açan ve bağıran askerler, çığlık atan kadınlar, zorla bir araca bindirilen bir adam… Önceki gün Van Başkale’den düşen görüntüler 90’lı yılları anımsattı. Jandarma’’nın Esenyamaç köyünde “örgüt üyeliği”, “kasten adam öldürme” gibi beş ayrı suçlamayla Mehmet Emin Atlı’yı gözaltına almaya çalışırken yaşanan olaylarla ilgili açıklama yapan Van Valiliği, köylülerin Jandarma’ya taş attığını iddia etti. Ne olduğunu yerinde görmek için Serbestiyet muhabiri Ruşen Takva, Van’ın Başkale ilçesine bağlı İran sınırına sıfır noktadaki Esenyamaç Köyü’ne gitti. Atlı’nın akrabaları örgüt üyeliği iddialarını reddediyor, Atlı’nın bir kan davası için arandığını söylüyor. Köy sakini olan Melek Atlı. “Kapıya geldiklerinde hoş geldiniz dedik cevap vermediler. Kaynanam için ‘Şehit karısıdır’ dedim “sus konuşma gerekirse silah dayarım kafasına” dediler. Çekim yapmak istedim bağırıp engel oldular. Çekim yaptığımda itip geri ittiler. Sonra kadınlara ve çocuklara tokat atmaya başladılar.”
Geçen yıl Temmuz ayında Mersin’de yayladan kasabadaki pazara yol kenarından yürüyerek gitmekte olan Fethiye Topak (66) ile Nebahat Gülmez’e (68) çarpıp ölümlerine sebep olan emekli hava albay Zekeriya Suna’nın tutuksuz olarak yargılandığı dava devam ediyor. Jandarma’nın, başka delil bulunamadığı gerekçesiyle sadece Zekeriya Suna’nın ifadesine dayanarak tuttuğu tutanak, iki bahtsız kadının yakınlarının kaza ânında orada olan fakat jandarmanın tutanağa almadığı görgü tanıklarına tek tek ulaşmaları sonucunda ‘hükümsüz’ kalmış durumda. Kazada hayatını kaybeden Fethiye Topak’ın kızı Ayşe Parlak, tanıkların konuştuğu son duruşmada yaşananları Serbestiyet’e anlattı.
Emniyet, Ankara’da Somalililerin işlettiği Saab Cafe’ye yapılan baskılara itiraz eden DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu’nu düşman ilan etti. Yeneroğlu için “Teşkilatımıza yönelik düşmanlığı herkesçe bilinen milletvekili” diyen Emniyet’teki Yeneroğlu dosyası kabarık: İşkenceyle mücadele ediyor, terör ve suç örgütleriyle mücadelenin hukukiliğini sorguluyor, göçmenlerin haklarını savunuyor, OHAL mağdurları için hukuk istiyor.
Mesut Yeğen: “Muhalefet, iktidarın her türden gadrine maruz kalmasına ve seçimlerin kazanılmasında anahtar rolünü oynayacağı belli olmasına rağmen HDP’nin maruz kaldıklarına kayıtsız kalıyor ve oynayabileceği role denk düşen bir kıymet vermiyor HDP’ye. Dolayısıyla HDP içerisinde ‘muhalefetin bu tutumuna rağmen muhalefet dairesinde kalınıp, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı her kim olursa olsun desteklensin’ ve ‘muhalefet HDP’yi hesaba katmazsa, Erdoğan da muhalefetin adayı da desteklenmesin’ şeklinde bir ayrışma olabilir.”