“Z kuşağı tamamen dinle iç içe geçmiş bir iktidar ortamına doğdu ve bu ortamda büyüdü. Damarlardaki delilik, iktidar olan, egemen olan değerlerle, dayatılan bir şeyle akamaz ki. Tersine ona karşı akması gerekir. Dayatmalar gençliğe her zaman itici gelmiştir, yasaklar, dışlanan, ötelenen değerler ise cazip. En açık örnek, otuz-kırk yıl öncesinin ‘şanlı başörtüsü mücadelelerinin’, yasağın kalkmasıyla birlikte yerini başını açma furyasına bırakması.”
Dr. Fatma Candan: “Sağımızdan solumuzdan; eşimizin dostumuzun çocuklarından ya da kendi öğrencilerimden gençlikte bir sorgulama sürecinin süratlendiğini gözlemliyorum ki sorgulamak gençliğin doğasında var. Ama henüz sürecin nereye doğru gittiği, nasıl tamamlanacağı belli değil, dolayısıyla kesin cümleler sarf etmekten çekinmek lâzım.”
“İşte oğlum, benim vazifem burada bitti. Bize verilen şerait, sulh şeraiti değil, memleketin idam fermanı. Bu fermanı bile bile imzalayacak vezirlerden değilim. Şurada üç günlük ömrüm varsa, onu vicdan azabı çekmeden ve namım lekelenmeden yaşamak ve ölmek isterim.”