Paşinyan’ın, Rusya’nın Kafkasya’da asayişi sağlama konusundaki yetersizliğine yönelik alışılmadık derecede sert eleştirisi, Kremlin’in, Moskova’nın bir zamanlar hakimiyet alanı olarak gördüğü eski Sovyet cumhuriyetleri üzerindeki nüfuzunu -ve bir zamanlar sahip olduğu süper güç statüsünü- yitirdiği duygusunu daha da güçlendiriyor.
Erivan’ın yaşadığı hayal kırıklığı, SSCB’nin çöküşünden sonra demiryollarının, enerji sektörünün ve hatta sınırlarının kontrolünün çoğunu Rusya’ya devretmiş olan 2,8 milyon nüfuslu Ermenistan için önemli bir dönüm noktası olabilir.
Ermenistan, 2020’de Azerbaycan güçlerine karşı 44 günlük bir savaş yürüttüğünde, ateşkesi korumak için Rus barış güçleri görevlendirilmişti.
Ancak gelinen noktada Rusya Ukrayna’da tümüyle savaşmaya kararlı. Putin’in askerlerinin Kafkasya’da barışı korumaya istekli olup olmadığı konusunda Erivan’daki korku giderek artıyor. Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’da Azerbaycan’la savaşmaya devam etme tehlikesi devam ettiği için bu konu aciliyet teşkil ediyor.
“Ukrayna’daki olaylar sonucunda Rusya’nın tavrı değişti” diyen Paşinyan, Moskova’nın, Ukrayna savaşının başından beri Kremlin için stratejik önemi artan Azerbaycan’la ve yakın müttefiki Türkiye’yle arayı açmaktan kaçındığını öne sürdü.
Paşinyan, “stratejimiz bu durumda başkalarına bağımlılığımızı maksimum düzeyde azaltmaya çalışmak olmalıdır” diye ekledi: “Bağımsız ve egemen bir ülke sahip olmak istiyoruz ancak öncelikle Batı ile Doğu, Kuzey ile Güney arasındaki çatışmaların merkezine düşmekten kaçınmanın yollarını bulmalıyız… Ermenistan’ın ‘vekil’ (proxy) olması gibi bir durum söz konusu olamaz. Buna izin verilemez.”
Ermenistan başbakanı, çatışmalar her alevlendiğinde Rusya’ya çağrıda bulunmanın sürdürülebilir olmadığının da altını çizdi:
“Komşularımızla sorun yaşadığımız ve başkalarını bizi korumaya davet ettiğimiz model (ki bu diğerlerinin kim olduğu önemli değil) fazlasıyla savunmasız bir model.”
Azerbaycan’ın uluslararası alanda tanınan sınırları içinde yer alan Dağlık Karabağ, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana iki savaşa sahne oldu. Rusya ise her iki durumda da bölgenin güvenliğini garanti altına almak için devreye girdi. Ancak gelinen noktada Moskova’nın statükoyu güvence altına alma yeteneğinin kaybolduğu görülüyor.
Azerbaycan’ı Laçin Koridorunu kapatarak “insani kriz” yaratmakla suçlayan Paşinyan, “temas hattındaki ihlaller ve Dağlık Karabağ topraklarına yapılan işgal nedeniyle güvenlik durumu keskin bir şekilde değişti” diyor. Laçin Koridoru, Moskova birliklerinin 2020 ateşkesi uyarınca korumakla görevlendirildiği bölgeyi Ermenistan’a bağlayan tek yol.
Yardım kuruluşları, bölgede yaklaşmakta olan kıtlığa yönelik uyarılar nedeniyle gıda ve yakıt tedarikinin aylardır engellendiğini söylüyor. Azerbaycan hükümeti, Karabağ Ermenilerine silahlarını bırakmaları, Azerbaycan içinden malzeme almalarını ve ülkenin bir parçası olarak yönetilmeyi kabul etmeleri çağrısında bulundu.
Paşinyan’a göre bu durum, Rusya’nın artık bölgedeki meselelere ağırlığını koyamadığına açık bir gösterge teşkil ediyor. Buna rağmen Paşinyan, “eğer Rus barış güçleri Dağlık Karabağ’da olmasaydı durumun şimdi daha iyi olacağını söyleyemem” demeyi ihmal etmedi.
Son günlerde yaşanan çatışmalar nedeniyle hem Azerbaycan hem de Ermeni askerleri ortak sınırları boyunca kırmızı alarma geçirilirken, AB’nin sivil misyonu sınır boyunca “gerginliğin ve çapraz ateşin arttığını” bildirdi.
Paşinyan, Azerbaycan’la onlarca yıldır süren çatışmaların ardından bir barış anlaşması sağlanması amacıyla ABD, AB ve Rusya’nın aracılık ettiği görüşmelere desteğini yineledi. 1990’larda Sovyetler Birliği’nin çöküşünü takip eden savaşın ardından yapılan anlaşma, Moskova askerlerinin Ermenistan sınırlarında devriye gezme sorumluluğunu üstlenmesini sağlamıştı.
Ermenistan’ın Rusya’ya bel bağlamaya son vermesi gerektiğini söyleyen Paşinyan, Batılı ülkelerin Ermenistan’a ihtiyaç duyduğu tam desteği sunması için daha çok uzun bir yol kat edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.