Macron, Avrupa’ya ilk ziyaretini Paris’e gerçekleştiren Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’yı Elysee Sarayı’nda ağırladı.
Görüşmeleri sonrasında Şara ile ortak basın toplantısı düzenleyen Macron,
“Beşşar Esed’in düşmesi, hepimiz için bir rahatlama ve mutluluk oldu. Artık size, halkın barış ve birliğinin yolunu yeniden bulmaktan geçen son derece zorlu bir durumun üstesinden gelmek kalıyor” dedi.
Şara’nın Fransa’ya gelişiyle ilgili yapılan eleştirilere cevap veren Macron, “Benim gördüğüm ortada bir yöneticinin var olduğu” dedi, Şara’nın, Fransa’nın mücadele ettiği ve kınadığı Esed rejimine son verdiğini hatırlattı.
İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarıyla ilgili de konuşan Macron, “Bombalamalara ve (toprak) ihlallerine gelince, bunların kötü uygulamalar olduğunu düşünüyorum. Komşularının toprak bütünlüğünü ihlal ederek, kendi güvenliğinizi sağlanabileceğinizi düşünmüyorum. Bu konuda hiç kimseye çifte standart uygulamayacağım. İsrail’le birlikte daha yakın bir diyalog kurulmasını istiyorum” dedi.
Suriye’de son günlerde, Dürzi toplumunun yaşadığı bölgelerde meydana gelen olaylara işaret eden Macron, Şara’ya koşulsuz tüm Suriyelilerin korunması, bu olayların faillerinin yargılanması ve cezalandırılması beklentisini dile getirdiğini aktardı.
Ekonomik toparlanma yaşanmadan ve altyapılar iyileştirilmeden Suriye’nin yeniden istikrara kavuşamayacağını dile getiren Macron, “AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarını kademeli olarak kaldırmayı sürdüreceğiz. ABD’nin de bunu yapmaya teşvik edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
SDG’yi “IŞİD’e karşı uluslararası koalisyonun vazgeçilmez ortağı” olarak niteleyen Macron, Şam yönetimi ile SDG arasında 10 Mart’ta yapılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Daha sonra sorulara cevap veren Şara, Macron’un ‘Suriye’nin yeniden inşasına destek’ teklifi için teşekkür etti:
“Ülkemizin geleceği kapalı kapılar ardında yahut uzak ülkelerin başkentlerinde belirlenmeyecek, geleceğimizi halkımız tayin edecek. İnşa etmek çimento ve dengeleme işi değil, güven işidir”
İsrail ile Suriye arasında aracılarla görüşmeler olduğu haberleri sorulan Şara, “Arabulucularla birlikte bölgedeki durumun sakinleşmesi ve gerginliğin azaltılması için çabalar sürüyor. Böylece olaylar, her iki tarafın da kontrolünü kaybetmesine neden olacak bir noktaya gelmeden önce önlenebilir” diyerek görüşmeleri teyit etti.
İsrail’in Suriye’ye müdahalesinin rastgele ve düzensiz olduğunu belirten Şara, “Ayrıca İsrail, 1974 tarihli anlaşmayı ihlal etmiştir. Şam’a ulaşmamızdan itibaren, ilgili tüm taraflara Suriye’nin 1974 anlaşmasına bağlı olduğunu ve UNDOF güçlerinin (Birleşmiş Milletler’in Golan Tepeleri’ndeki Ateşkes Gözlem Gücü) mavi hatta geri dönmeleri gerektiğini bildirdik. UNDOF güçlerinin birkaç kez Şam’a ziyaretler oldu. Biz, İsrail ile ilişkisi olan tüm ülkelerle iletişim kurarak, İsrail’in Suriye içişlerine müdahale etmeyi durdurması, Suriye hava sahasını ihlal etmemesi ve bazı tesisleri bombalamamaları için baskı yapmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Beşşar Esed rejimi döneminde Suriye’ye uygulanan yaptırımlara değinen Şara,
” Suriye üzerindeki yaptırımların devam etmesinin etkilerini ayrıntılı biçimde anlattık. Bu yaptırımların, önceki rejimin işlediği suçlar nedeniyle uygulandığını ifade ettik. Ancak o rejim artık yok ve rejimin sona ermesiyle birlikte yaptırımların da kaldırılması gerekir. Yaptırımların devamı için artık hiçbir gerekçe yok, çünkü bu yaptırımlar artık halkı hedef alıyor, katliamları gerçekleştiren rejimi değil. Sayın Macron’un bu konuda anlayışlı olduğunu düşünüyorum. Avrupa Birliği içinde teknik bazı konuların değerlendirildiğini biliyoruz. Bu toplantıdan Suriye halkı için iyi haberlerle çıkmayı umuyoruz. Sayın Macron da bu yaptırımların Suriye halkının üstünden kaldırılması için elinden gelen tüm çabayı göstereceğini ifade etti.”
Suriye’de bulunan yabancı savaşçılarla ilgili bir soruya Ahmed Şara, Esed rejimine karşı Suriyelilere yardım etmek için ülkeye gelenlerin devrim sürecinde yaşanan gelişmelere göre farklı gruplara ayrıldığını belirtti:
“Safımızda olan bu bireyler için tüm devletler nezdinde onların Suriye yasalarına bağlı kalacaklarını ve kendi ülkelerine ya da komşu ülkelere herhangi bir tehdit oluşturmayacaklarını taahhüt ettik. Suriye devleti bu konuda güvence vermektedir.
Suriye Anayasası’nda vatandaşlık elde etme kriterleri belirlenmiştir, kimin Suriyeli sayıldığı ve nasıl vatandaş olunacağı açıkça tanımlanır. Bu yabancı savaşçılardan bazıları, anayasa tarafından belirlenecek yasal şartları taşıyorsa, vatandaşlık alabilecek kişiler arasında yer alabilir. Zira birçoğu Suriyeli kadınlarla evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştur. Bu mesele, Suriye halkının yanında duran ve ona yardım edenlere yaraşır şekilde, saygılı, uygun ve onurlu bir biçimde çözülmelidir.”
Sahil bölgesinde eski rejimin kalıntılarından oluşan bir grubun düzenlediği ve sivil ölümlerine neden olan saldırılar için iki komite kurulduğunu dile getiren Şara şöyle devam etti:
“Biz, halk arasında barışın korunması için iki komite oluşturduğumuzu belirtmiştik. Suriye devleti, sivil öldürme, halkın malına zarar verme, kan dökme ya da insan hayatına kast etme suçlarını işleyen herkesi yasal olarak cezalandırma yükümlülüğünü taşımaktadır. Bu suçları işleyenler kim olursa olsun, ister devlete bağlı olanlardan, isterse devletle bağlantısı olmayanlardan ya da eski rejimden kalan unsurlardan olsun, devlet yasal çerçevede cezalandırılacaktır. Devlet, Suriye’de yaşanan her şeyin sorumluluğunu üstlenmektedir ve bu sorumluluğu yerine getirmektedir. Ancak, uygun soruşturmalar yapıldıktan sonra, sorumlu olan kişiler ve bu olayları kimin gerçekleştirdiği tespit edilecektir.”

El Mezhan ile de buluştu
Şara ve Suriye Dışişleri Bakanı Esa’ad Şeybani, Esad rejiminin işkence ve cinayetlerini gösteren 55 bin fotoğrafı sızdıran, “Sezar” lakaplı eski askeri fotoğrafçı Ferid El Mezhan ile bir araya geldi.
Şam yönetimi; ABD’nin Mezhan’ın sızdırdığı fotoğraflar nedeniyle Esad rejimine karşı uygulamaya başladığı Sezar Yaptırımları’nı kaldırmasını istiyor.