Demokratik Partili New York Başsavcısı Letitia James, Donald Trump’ın 250 milyon dolarla cezalandırılmasını ve New York’taki ticari faaliyetlerinin yasaklanmasını talep ediyor. En değerli gayrimenkullerinden bazıları üzerindeki kontrolü tehlikede olan Trump mahkeme salonuna girmeden önce “bunu yaparak açıkça seçimlere müdahale etmeye çalışıyorlar” dedi.
Başsavcılıktan Kevin Wallace, Trump ve diğer sanıkların, Trump’ın mali bilançolarında sahtecilik yaparak bankaları yüz milyonlarca dolar risk almaya ikna ettiğini iddia ediyor. Buna karşın Trump’ın avukatları, değerlemelerdeki farklılıkların emlak sektörünün doğal bir parçası olduğunu söyleyerek davanın hatalı olduğunu savundu. New York Başsavcılığı’nın yakın tarihli bir mahkeme dosyasına göre Trump’ın servetini 3,6 milyar dolar gibi abartılı bir rakam olarak sunduğu öne sürülüyor.
Trump’ın avukatı Christopher Kise, davada yer alan delillerde dolandırıcılık amacı bulunmadığını ve hiçbirinin “mağduru olmadığını” belirtti. Kise, Deutsche Bank’ın Trump’ın servetine Trump’ın beyan ettiğinden 2 milyar dolar daha az değer biçtiğini, ancak yine de Trump’a kredi verdiğini gösteren belgelere dikkat çekti.
Yargıç Engoron, Trump’ın avukatlarının davayı hukuki değerlendirmenin dışında tutma talebini reddettiğini ve kararının New York temyiz mahkemesi tarafından onaylandığını söyledi. Engoron’un geçen hafta verdiği karar, temyizde onanırsa, bazı şirketlerin kontrolünü mahkemenin atayacağı bir kayyuma devredecek.
Bunu “kurumsal bir ölüm cezası” olarak değerlendiren Trump, “Harika bir şirketimiz var. Ben harika bir şirket kurdum. Muazzam bir şirket. Dünyanın en büyük gayrimenkul varlıklarından bazılarına sahip ve şimdi haydut bir yargıcın karşısına çıkmak zorundayım” diye konuştu.
Davanın sonucuna jüri değil bizzat yargıç karar verecek.
Yargıç Engoron, davanın Aralık ayında sonlanmasını beklediğini açıklamıştı. Donald Trump mahkeme salonundan çıkarken davanın Yargıç Engoron’u, “çoktan kararını vermiş bir yargıçla aylarca burada olacağız. Çok saçma” ifadesiyle hedef aldı.