3-4 Aralık gece yarısı, Almanya’nın Sontra kasabasında yaşayan 7 kişilik Akyüz ailesi gürültülerle uyandı. Ailenin kaldığı evin ön kapısı, saat 02:30’da Alman polisler tarafından kırıldı.
İçeri giren polisler, aile üyelerini yataklarından kaldırıp ellerini kelepçeledi. Evlerinden hiçbir şey almalarına izin verilmedi. Kelepçeli halde ayrı ayrı araçlarla Frankfurt Havalimanı’na götürüldüler.
Havalimanında çıplak aramaya maruz kalan aile fertlerine, daha sonra sınır dışı edildiklerine ilişkin bir mektup verildi.
33 yıldır Almanya’da yaşayan ve çocukları Almanya doğumlu olan Mahmut Akyüz olay hakkında İstanbul’da gazetelere açıklamalar yaptı:
“40 polis vardı saydığım. Beni koltukta sıkıştırdılar. Düpedüz bağladılar. Sonra ben onlara yapmayın bu kadın hastadır iki sefer ameliyat geçirdi dedim. Çocuklarım korktu, kızım çırpındı. Beni minibüse aldılar. O esnada komşum çıktı. Ne oluyor dedi. Ondan sonra hemen beni arabaya attılar. Bunlar ırkçılar, bunlar Türk düşmanları. Açık ve net söylüyorum. Korkmuyorum sizden. Ben biliyorum bizi kurban seçtiniz. Evet ama işte insanlık dışı bir şey yani. Bu bize yaptığı yaptıklarınızı yani inşallah hiç başkasının başına gelmesin.”
Mahmut Akyüz ayrıca Yeni Şafak Gazetesi’ne konuştu ve başka bir iddiada bulundu: “Ben mahkemelerde tercümanlık yapıyordum. Sığınma başvurusu yapan bir Türkün dâvâsında da tercüman oldum. Sözlerinden FETÖ’cü olduğunu düşündüğüm birisi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye’ye suçlamalar yöneltiyordu. Ben de ‘Yalan söyleme, utanmıyorsun da’ diyerek yüzüne tükürdüm. Bu biraz sorun oldu.”
Fakat Türkiye medyasında “Erdoğan’a hakaret eden kişiye tükürdüğü için sınır dışı edilen aile” olarak verilen olay, Alman medyasında yer almadı, aile Alman medyasına yaptığı açıklamalarda bundan bahsetmedi.
Alman medyasında göre ailenin 30 yıldır yasal oturma izni yoktu ve Almanya’yı terk etmeleri için kendilerine tanınan süreler de dolmuştu.
Yasal prosedür gereği kendilerine belirtilen süre zarfında ülkeyi terk etmeyen ailenin zor kullanarak sınır dışı edilmesi ise Almanya’da da tartışma konusu oldu. Ailenin Almanya’da yaşayan akrabaları bir avukat tutarak bu süreci yargıya taşıdı.
İstanbul’a gelen aile, arkadaşlarının 2 odalı bir evinde 9 kişi olarak yaşıyor. Anne Sahra Akyüz, Almanya’da doğup büyüyen çocuklarının Türkçe bilmediğini, İstanbul’da çok zorlandıklarını söylüyor.