MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçmişte de HDP hakkında çok sert çıkışlar yapmıştı. Ama şimdiye kadar, iktidarın “HDP’yi kapatmak yerine muhalefetle bağı üzerinden istismar etme”yi daha yararlı bulan politikasıyla uyum içinde, partinin kapatılmasını hiç gündeme getirmemişti.
Bahçeli, 11 Aralık Cuma günü attığı bir dizi tivitle bu eşiği aştı:
“HDP isimli husumet ve hıyanet oluşumu demokrasinin ardına saklanarak, özgürlük ve insan hakları sığınağına yuvalanarak Türkiye’ye meydan okumaktadır. HDP bir terör sorunudur, bölücülük yuvasıdır, fitne tezgâhıdır, demokratik güvenliğimize doğrulmuş melûn bir silahtır. Bu kervan böyle gitmemelidir. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır. Yani demem odur ki, HDP’yi Türk siyasetinin taşıma ve hazmetme kapasitesi dolmuştur. Bu terör ve bölücülük yatağı kapatılmalıdır.”
“İtlâfı gereken bir siyasi haşere sürüsü…”
İktidarı HDP ve Kürt sorunu üzerinden sıkıştırma çabasının ikinci adımı, ertesi gün MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’dan geldi:
“Milletimizin tek istediği, eli kanlı katiller sürüsü PKK’nın ve onun emirlerini yerine getiren HDP’nin istismarından kurtarılmasıdır. HDP’nin ayakta tutmaya çalıştığı terör şebekesinin kapanışını ve tükenişini sabırla bekleyeceğiz.
“HDP/PKK halk düşmanıdır, tabiat ve insanlık düşmanıdır. Terör örgütü HDP/PKK, kâmilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür. Ağızları kapatılması gereken kravatlı mazbatalı Güruhtur.”
Paniklemişlere özgü bu öfke ve o öfkeyi yansıtan bu üslup aslında çok şey anlatıyor.
İktidar ortakları arasındaki çatlak, tahmin edilenden daha derin olabilir.