Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurulara bakan Birinci Bölümü, bugün (15 Aralık) Osman Kavala’nın, Şubat 2020’de Gezi davasında beraat ettiği gün hakkında çıkarılan ikinci tutukluluğunda hak ihlâli olduğu iddiasıyla yaptığı bireysel başvuruyu görüştü.
AYM üyelerinin bir kısmının bulunduğu Birinci Bölüm karar veremedi ve dosyayı AYM Genel Kurulu’na gönderdi.
AYM, Eylül ayında da Kavala dosyasını görüşmeye başlamış, ama aynı gün, Kavala’nın tutuklandığı soruşturmada aylardır çıkmayan iddianame İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkemeye gönderilmiş, bunun üzerine AYM dosyayı görüşmeyi ertelemişti.
AYM Genel Kurulu’nun ilk toplantısı 22 Aralık’ta yapılacak.
AYM Birinci Bölümü’nün topu Genel Kurul’a atmasının arkasında, bu ayın takvimindeki bazı gelişmeler olabilir.
Bunların başında, Kavala hakkında hazırlanan yeni iddianamenin ilk duruşmasının 18 Aralık’ta yapılacak olması geliyor.
AYM, ilk duruşmada mahkemenin verebileceği bir tahliye kararını beklemiş olabilir.
17 Aralık’ta Yargıtay’da yapılacak yeni Anayasa Mahkemesi üyelik seçimi, takvimin akla getirdiği başka bir nokta.
Bu seçimde gözler, iki hafta önce HSK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevinden alınıp Yargıtay üyeliğine seçilen ve hemen ardından, Yargıtay’dan AYM’ye seçilecek üyeliğe aday olan İrfan Fidan’ın üzerinde olacak. Kavala dâvâsındaki bütün tartışmalı gelişmeler, Fidan’ın Cumhuriyet Başsavcılığı döneminde meydana gelmişti.
Kavala’nın yargılanma sürecinde neler yaşandı?
Kavala, Gezi Parkı dâvâsında “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçlamasıyla yargılanıyordu. Mahkeme 18 Şubat 2020’de, “suçların işlendiğine dair mahkûmiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle” Kavala’nın beraatine ve tahliyesine karar vermişti.
Ancak aynı gün, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında henüz cezaevinden çıkmadan hakkında gözaltı kararı çıkarılan Kavala, bir gün sonra sevk edildiği mahkemece “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan tutuklanmıştı.
Kavala hakkında aynı soruşturma kapsamında 9 Mart 2020’de “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” suçundan da tutuklanma kararı verilmişti.
“Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan iki yıllık tutukluluk süresinin dolduğu gerekçesiyle 20 Mart’ta tahliyesine karar verilen Kavala, casusluk suçundan tutuklu bulunduğu için cezaevinden çıkamadı.
Kavala, Gezi Parkı davasındaki tutukluluğuna karşı da AYM’ye başvurmuş, ancak bu başvuru 22 Mayıs 2019’da reddedilmişti.