Karar gazetesinden Yıldıray Oğur, Sözcü gazetesinden İsmail Saymaz ve gazeteci Çağlar Cilara’ya bir söyleşi veren DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın parlamenter demokrasiye geçişle ilgili sorulara verdiği cevaplar şöyle:
Erken seçim olacak diyorsunuz ama siz dahil tüm muhalefet partileri parlamenter demokrasiye geri dönülecek diyor. Bu anayasa önerisi nasıl hazırlanacak? Bunun yöntemi nasıl olacak ve nasıl olmalı? Hiç konuştunuz mu aranızda.
Başka partilerle somut bir şey konuşmadık. Ama biz kendimiz bir çalışma başlattık.
Anayasa?
Evet ama özellikle devlet yapısı, güçler ayrımı ve kurumların birbirleriyle uyumuyla ilgili. Cennet hanım var kurucularımızdan siyaset bilimci, Fazıl Hüsnü Erdem var anayasa hukukçusu, onların içinde olduğu dışarıdan da destek alarak çalıştıkları bir süreci başlattık.
Peki muhalefet bir cumhurbaşkanı adayı çıkaralım, kazansın devleti biz yöneteceğiz demeyeceksiniz herhalde. O yol yöntem ne olacak?
Onun somutlaştırılması lazım. Ben Meral Hanım’a da, Kemal Bey’e de söyledim. Daha somut hazırlıklar gerekecek daha sonra. Vatandaşın karşısına çıkarken ister ittifak olsun ya da olmasın ki ittifakın adı bile geçmedi hiçbir görüşmemizde, prensip olarak konuşmuyoruz. Ama ister ittifak olsun ister olmasın vatandaşa vaatlerin somutlaştırılması lazım. İkincisi bundan sonraki seçim mevcut anayasayla yapılacak. Yani bundan sonraki seçimde yine süper yetkilerle donatılmış bir cumhurbaşkanı olacak, yine zayıf bir meclis olacak. Vaat sadece anayasa metni olmaz ama temel ilkeler olur, temel parametreler olur. Zaten ne kadar detay yazarsanız uzlaşma zemininden uzaklaşırsınız. Ama yeni anayasanın ana unsurları denir ve bir ilkeler ve değerler belgesi hazırlanır.
Geçiş dönemi planlanmalı
Bunu bütün muhalefet partileri mi hazırlayacak?
Her partinin kendisinin buna çalışması lazım. Süreç açısından anlatıyorum. Bunun somutlaştırılması gerekiyor. İlk seçimle bundan sonraki seçim arasındaki geçiş döneminin planlaması gerekiyor. Çünkü mevcut anayasaya göre seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve mevcut anayasaya göre seçilmiş bir meclis var. Sonra o anayasayı değiştireceksin, o yeni anayasa yürürlüğe girecek. Bütün o sürecin tanımlanması lazım. O sürecin ne kadar süreceği, geçiş sürecinde hangi sırayla hangi adımların atılacağı, bunların hepsinin baştan belirlenmesi ve önümüzdeki ilk seçimden önce açıklanması lazım ki seçimden sonra nasıl bir sürecin işleyeceği önceden tanımlansın. Aksi halde ne olur. Bir cumhurbaşkanı seçilir. Yeni seçilecek cumhurbaşkanının da çok hoşuna gider muhtemelen bu yetkiler ve iş sallanabilir, biraz daha uzasın. Bir türlü geçemeyebiliriz.
Erdoğan olmak herkesin hoşuna gidebilir
İnsan. İnsan yani. Geçiş sürecinde hızlı bir dönüşüm için o yetkiler lazım ama bunun baştan siyasi taahhüt olarak ortaya konması lazım.
Bu muhalefetin ortak bir taahhüdü mü olmalı?
O bir sonraki adım olarak düşünülecek konular. Ben sadece süreç tanımlama açısından söylüyorum. Geçiş sürecinin çok dikkatli planlanması lazım. Yoksa kervan yolda düzülür diye olmaz. Halk neye destek verecek, neye evet diyecek. Somut, gerçekçi bir alternatif görmezlerse, ne olur ne olmaz deyip yine önceden bildikleri adrese yönelebilirler. Kararsızlar çok diye bu kararsızların hepsi yeni partilere gidecek diye bir şey yok. Muhalefet eğer işini düzgün yapmazsa, dersine iyi çalışmazsa… Oy verecek insanların aslında korkularla oy verdiği, gelecek beklentisiyle, ümitle değil daha kötüsünden korktuğu için oy verdiğini biliyoruz biz yaptırdığımız çalışmalardan. Ne de olsa bir düzen var, aman düzenimiz bozulmasın endişesiyle oy verdiğini gördük. Muhalefete oy verenlerin de muhalefetten bir şey beklediği için değil sadece Tayyip Bey’e çok kızdığı için oy verdiğini gördük. Muhalefete oy verenler de bu parti iktidar olsun ve memleketi yönetsin diye oy vermiyor ki. Araştırmamızdan bunlar çıktı. Onun için yeni bir partiye ihtiyaç var dedik.
Röportajın tamamını okumak için:
https://www.karar.com/gecisin-anayasasini-hazirliyoruz-1592587