Bin Ladin, “Amerika’ya Mektup” başlıklı mektubu, 11 Eylül 2001 terör saldırılarından bir yıl sonra yayınlamıştı. New York ve Washington’daki saldırıları savunan Bin Ladin, Amerikalıların, ülkenin ekonomisini ve medyasını kontrol ettiklerini söylediği Yahudilerin “hizmetkârı” haline geldiğini söylüyor, Amerikalı vergi mükelleflerinin, Filistinlilerin evlerinin yıkılması da dahil olmak üzere Orta Doğu’daki Müslümanlara zarar verilmesinde suç ortağı olduğunu savunuyordu.
Bin Ladin’in 2002 yılında The Guardian’da yayınlanan mektubunun transkripti Çarşamba günü sitede en çok görüntülenen ikinci sayfa oldu ve haber kuruluşunun mektubu siteden kaldırmasına yol açtı.
TikTok’ta Usame bin Ladin’in ABD’yi ve İsrail’e verdiği desteği eleştiren mektupla ilgili binlerce video dolaşıma girdi.
Popüler videolardan birinde bir TikTok kullanıcısı saçını tararken “Usame bin Ladin’in Amerika’ya mektubunu okuduğunuzda hayatınız boyunca size yalan söylendiğini fark edersiniz” diyor.
Beyaz Saray mektubun yeniden gündeme gelmesini kınadı.
Beyaz Saray basın sözcüsü yardımcısı Andrew J. Bates yaptığı açıklamada, “Hiç kimse Usame bin Ladin’in aşağılık sözleriyle kendisini ilişkilendirerek, halen sevdiklerinin yasını tutan 2,977 Amerikalı aileye hakaret etmemelidir. Özellikle de şimdi, dünyada antisemitik şiddetin arttığı bir dönemde ve Hamas teröristlerinin aynı komplo teorileri adına Holokost’tan bu yana Yahudi halkına yönelik en büyük katliamı gerçekleştirmelerinin hemen ardından” dedi.
Bin Ladin’in 2002’deki mektubundan özellikle Filistin ile ilgili bölüm TikTok’ta dolaşıma girdi:
“Neden sizinle savaşıyor ve size karşı çıkıyoruz? Cevap çok basit: Çünkü bize saldırdınız ve saldırmaya devam ediyorsunuz. Filistin’de bize saldırdınız. Filistin, 80 yılı aşkın bir süredir askeri işgal altında. İngilizler, sizin yardımınız ve desteğinizle, Filistin’i 50 yıldan fazla bir süredir işgal altında tutan Yahudilere teslim etti. Bu 50 yıl baskı, zulüm, suç, cinayet, sürgün, yıkım ve tahribatla dolu yıllardı. (Bu mesaj yayınlandığında İsrail’in kurulmasının üzerinden takriben 50 sene geçmişti-mütercim) İsrail’in kurulması ve sürmesi en büyük suçlardan biridir ve sizler de bu suçu işleyenlerin liderlerisiniz. Ve elbette Amerika’nın İsrail’e verdiği desteğin derecesini açıklamaya ve kanıtlamaya gerek yok. İsrail’in kurulması, silinmesi gereken bir suçtur. Bu suça katkıda bulunarak elleri kirlenmiş olan her bir kişi bunun bedelini ağır bir şekilde ödemelidir.
..
Amerikan ordusu da Amerikan halkının bir parçasıdır. Bize karşı savaşan Yahudilere utanmadan yardım edenler de aynı halktır. Bize saldıran Amerikan kuvvetlerinde hem erkeklerini hem de kadınlarını istihdam edenler Amerikan halkıdır. Bu nedenle Amerikan halkı, Amerikalılar ve Yahudiler tarafından bize karşı işlenen tüm suçlardan masum olamaz.
..
Size bavullarınızı toplayıp topraklarımızdan çıkmanızı tavsiye ediyoruz. Biz sizin iyiliğinizi, hidayetinizi ve doğruluğunuzu istiyoruz, bu yüzden bizi sizi tabutlarda yük olarak geri göndermeye zorlamayın.
Altıncı olarak, sizleri ülkelerimizdeki yozlaşmış liderlere verdiğiniz desteği sona erdirmeye çağırıyoruz. Politikamıza ve eğitim sistemimize müdahale etmeyin. Bizi rahat bırakın, yoksa bizi New York ve Washington’da bekleyin.
Ayrıca sizi, bizlerle hırsızlık ve işgal politikaları yerine karşılıklı çıkar ve menfaatler temelinde ilişkiler kurmaya ve Yahudileri destekleme politikanızı sürdürmemeye çağırıyoruz, çünkü bu sizin için daha büyük felaketlere yol açacaktır.”