Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “uzunca bir süre denenmiş ama bir türlü sonuç alınamamış yüksek faiz, düşük kur kısır döngüsü” açıklaması ve aynı açıklamanın devamında bu politikayı önerenler için kullandığı “mandacı iktisatçıların reçeteleri” ifadeleri 2020 Kasım-2021 Mart arasında Merkez Bankası’nın başında bulunan Naci Ağbal’ın politikalarını hatırlattı.
Ağbal’ın göreve başladığı günlerde dolar 8,58’i görerek o dönemki rekorunu kırmıştı ve 8,52 seviyesinde işlem görmekteydi. 132 günlük görev süresinde, başkanlığını yaptığı Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu üç toplantısında faiz artışına gitmişti. Ağbal’ın görev süresinde 6,94’e kadar düşen dolar, Ağbal’ın görevden alındığı gün 7,21 seviyesindeydi.
Ağbal dönemi PPK’nın faiz kararları
Ağbal’ın göreve gelmesinin hemen ardından Berat Albayrak’ın da Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan ayrılması piyasalarda faiz artışı beklentilerine yol açmıştı.
İlk mesajı enflasyonla mücadele olan Ağbal’ın başkanlık ettiği ilk Para Politikası Kurulu’ndan (PPK) piyasaların beklediği gibi faiz artışı kararı çıkmıştı. 19 Kasım 2020 tarihli PPK toplantısında politika faizi yüzde 10,25’ten yüzde 15’e çıkarılmıştı.
24 Aralık’taki PPK toplantısında faizi, yüzde 15’ten yüzde 17’ye yükselten Ağbal, 150 baz puan olan piyasa beklentilerinin de üzerine çıkmıştı.
21 Ocak ve 18 Şubat’taki PPK toplantılarında faizi sabit tutan TCMB, risklere işaret ederek uzun süre faiz indirimi olmayacağının mesajını vermişti.
18 Mart’taki toplantıda enflasyon ve döviz kurlarındaki artışın etkisiyle, politika faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkartılmıştı. Piyasa beklentisi olan 100 baz puanın üzerine çıkılması piyasayı şaşırtırken, 7,50’nin üzerindeki dolar/TL kuru 7,20’ye kadar gerilemişti.