Dışarıdan atanmış rektör Melih Bulu’yu protesto edan Boğaziçililerin 30 gündür devam eden eylemlerinde tansiyon 1 Şubat günü zirveye çıktı. Polis, gündüz saatlerinde üniversite kapısı önünde eylem yapacak öğrencilerin üniversiteden çıkışını engelledi, Boğaziçililere destek vermek için diğer üniversitelerden gelen öğrenciler de Etiler’de gözaltına alındı. Akşam ise gün içinde olanları rektörlük binası önünde oturma eylemiyle protesto eden Boğaziçililer, çevik kuvvetin üniversite kampusuna sokulmasıyla ikinci bir gözaltı dalgası yaşadı. Toplamda 159 öğrenci gözaltına alındı. 98 öğrenci ertesi gün serbest bırakıldı, tamamı Boğaziçili geri kalan öğrenciler ise henüz bırakılmadı.
Bu arada gün boyu yaşananlar hakkında pek çok yalan haber, iddia, çarpıtma dolaşıma girdi.
Sizin için bu iddiaları derledik.
İDDİA-1 Polis müdürü “Aşağıya bak” dediği öğrenciyi darp ederek gözaltına aldırdı.
İddia, YOL TV’nin yayımlandığı videoyla dolaşıma girdi. Video, bir emniyet müdürünün, Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde yürüyen Boğaziçililer ve onlara destek için diğer üniversitelerden gelen öğrencileri gözaltına aldırdığı anlara dairdi.
Videodaki altyazılara göre polis müdürü önce “terbiyesizler” dediği öğrencilerden birinin üzerine “aşağıya bak” diyerek yürümüş, üzerine yürüyüp ittikten sonra polis memurlarını çağırarak gözaltına aldırmıştı.
Bunun üzerine “Aşağıya bakmayacağız” bir anda slogana dönüştü.
Emniyet Genel Müdürlüğü resmi Twitter hesabından videonun kısa bir versiyonunu yeniden yayımlayarak emniyet müdürünün “aşağıya bak” değil, “aşağıdan” dediğini söyledi.
Bu doğru.
Ama Emniyet Genel Müdürlüğü, bir polis müdürünün caddede yürüyen bir öğrencinin üzerine “Aşağıdan” diyerek neden yürüdüğünü, iteklediğini ve neden gözaltına aldırdığını açıklamadı.
Ayrıca EGM’nin yayımlandığı videoda müdürün öğrencilere “Terbiyesizler” dediği anlar da kesilmişti.
İDDİA-2 Rektörlük binası işgal edildi
İktidar sözcüleri ve iktidara yakın medya 1 Şubat akşamı yaşananlar için “Rektörlük binasını işgal” ve “Rektörlük ablukası” ifadelerini kullandı. https://twitter.com/yenisafak/status/1356320624268996616
Oysa, öğrenciler ne rektörlük binasını işgal etmeye çalıştı ne de herhangi bir şiddet girişiminde bulundu.
Gündüz yaşanan gözaltılar üzerine, Boğaziçili öğrenciler 30 gündür eylem yaptıkları rektörlük binasının etrafında oturma eylemine başladılar.
Öğrencilerin sözcüsü, üç talepleri olduğunu açıkladı:
1) Eylemimiz barışçıldır. Üç talebimiz var. Melih Bulu’nun “hiçbir öğrencinin gözaltına alınmayacağına” yönelik verdiği sözü tutmadığı için özür dilemesi ve istifa etmesi.
2) Gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması.
3) Polis ablukasının derhal kaldırılması.
Protesto sırasında herhangi bir şiddete başvurma ya da binaya girme girişimi yaşanmadı. Öğrenciler müdahalenin başladığı 21:30’a kadar şarkı söyleyip, halay çekti. Yapılan canlı yayınlarda da bu görüldü.
İDDİA 3- Boğaziçili öğrenciler LGBTİ+ Kulübü’nün kapatılmasını protesto için rektörlük binası önünde toplandı.
İddianın sahibiCumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’du. Altun, Bulu’nun kulübü kapatma kararını paylaştı ve Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerin sebebi olarak “LGBTI Çalışmaları Aday Kulübü”nün adaylık statüsünün Melih Bulu tarafından kaldırılmasını gösterdi.
Ama öğrenciler gece boyu yaptıkları açıklamalar, yayınlar ve katıldıkları canlı yayınlarda bundan bahsetmediler.
Hatta, Altun bu kararı yayımlayana kadar kimsenin bundan haberi de yoktu.
İDDİA 4- Boğaziçi Üniversitesi önündeki, Kâbe illüstrasyonu da olan sergiyi LGBTİ kulübü yaptı.
İddiayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve medya dillendirdi.
Soylu’nun attığı iki tweet, Twitter tarafından nefret suçu kapsamında değerlendirilerek engellendi.
Ama iddialarının aksine, söz konusu sergiyi yapan üniversitenin LGBTI Kulübü değil yine okulun Güzel Sanatlar Kulübü idi.
Ayrıca rektörlük binası önünde toplanan 300’ü aşkın öğrencinin tamamı da LGBTİ değildi.