Diyarbakır’da, üzerinde Topal Osman’ın fotoğrafını taşıyan otobüs, Diyarbakır’ın Giresunlu Vali Yardımcısı Murat Yıldız’ın Giresunlu hemşehrileri için Diyarbakır’ın Lice ilçesinde düzenlediği Off Road Festivali’ne gelenleri taşıyordu.
Bir çete reisi olan Topal Osman’ın adı Ermeni tehciri sırasındaki faaliyetleri ve daha sonra Karadeniz’de azınlıklara karşı girişilen saldırılarla öne çıkmıştı.
TBMM oy birliğiyle idamına karar verdi
Topal Osman, Büyük Taarruz’dan sonra yaşamını Ankara’da Ayrancı civarında kendisine tahsis edilen Papaz’ın Bağı’nda sürdürdü. Özel Muhafız Alayı’nın komutanı olarak Atatürk’ün korumalığını üstlendi.
Topal Osman, 27 Mart 1923 tarihinde Ankara’da aniden ortadan kaybolan milletvekili Ali Şükrü Bey’in öldürülmesinden sorumlu tutuldu. Yardımcısı Mustafa Kaptan, Ali Şükrü Bey’in yemek bahanesiyle Topal Osman’ın Samanpazarı’ndaki evine götürüldüğünü, burada Topal Osman ve sekiz adamı tarafından kementle boğulduğunu itiraf etti. Ceset, 1 Nisan’da Çankaya sırtlarında Mühye köyü civarında bulunduktan sonra hakkında yakalama emri çıkarıldı. Adamları ile Çankaya Köşkü’ne sığınmak isteyen Topal Osman kapıyı kırarak köşkten içeri girdi. Bu olay tarihe Çankaya Köşkü Baskını olarak geçti.
Daha sonra çekildiği Papazın Bağı’nda ele geçirildi, İsmail Hakkı Tekçe tarafından başı gövdesinden ayrılmak suretiyle öldürüldü, bilahare Çankaya yakınlarına gömüldü.
Meclis, oy birliği ile Ali Şükrü Bey’in katilinin Ulus Meydanı’nda idam edilmesine karar verdi. Cesette baş ve gövde ayrı olduğu için idam, Meclis’in kapısında, ayağından asılmak suretiyle gerçekleştirildi.