Sağlıkta şiddet, ücretlerin yetersizliği, malpraktisin (tıbbi yanlış uygulamanın) getirdiği yüksek tazminat yükü… Başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları son dönemde bu şikayetleri dile getiriyor. Pek çok sağlık meslek örgütü bu sebeple 14 Mart Tıp Bayramı haftasında grev yapıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise pazartesi günü Tıp Bayramı programında bu sorunlara yönelik bazı düzenlemeleri açıkladı. Erdoğan özetle,
Sağlıkta şiddetin tutuklama gerektiren katalog suçlar içine alınacağını,
Sağlık çalışanlarının malpraktisle ilgili soruşturulmasını izne bağlayacak bir kurul oluşturulacağını, malpraktis tazminatının ancak kasıt mevcutsa sağlık çalışanından alınacağını,
Sağlık personelinin sabit ek ödemelerinin merkezi yönetim bütçesine alınacağını,
Döner sermayeden yapılacak ek ödemelerde artışa gidileceğini, bu iyileştirmenin emekliliğe de yansıyacağını,
Hemşirelerin 3600 ek gösterge kapsamına alınacağını,
Aile hekimlerinin temel ücretlerinde artış yapılacağını duyurdu.
Bu adımlarla ilgili bir takvim açıklanmazken, “Sağlık çalışanları düzenlemelerden memnun mu? Grevler devam edecek mi?” soruları akıllara geldi. Yapılan açıklamalar, grevlerin süreceğini gösteriyor.
TTB: Niyet beyanından öteye gitmiyor
14-15 Mart’ta Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Oyalama Değil Somut Adımlar İstiyoruz” başlığıyla yayımladığı açıklamada, Erdoğan’ın sözlerinin bir niyet beyanından öteye gitmediğini ifade etti. Açıklamada hekimlerin talebi olan 7200 ek göstergenin dikkate alınmaması eleştirilirken, malpraktisle ilgili atılan adımların “TTB’nin uzun süredir yaptığı önerilerle uyumlu olduğu, bu konuda gözlerin TBMM’ye çevrildiği” kaydedildi. TTB, “Sonuç olarak, diğer sağlık emek ve meslek örgütleriyle aldığımız iki günlük G(ö)REV eylemini 15 Mart 2022 tarihinde daha da büyüterek yaşama geçireceğiz” ifadelerini kullandı.
TTB’nin 14-15 Mart’taki grevine Türk Diş Hekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Dev Sağlık-İş, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Birlik ve Dayanışma Sendikası ile Genel Sağlık-İş destek veriyor.
AHEF: Her türlü eylemimiz devam edecek
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) ise 14-15-16 Mart tarihlerinde grev yapacağını duyurmuştu. AHEF de tıpkı TTB gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından bir duyuru yayımladı. Duyuruda, “Sağlıkta Etkin Şiddet Yasası çıkıncaya kadar, 30 Haziran 2021 tarihli ‘Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ kaldırılıncaya ya da taleplerimiz doğrultusunda yeniden düzenleninceye kadar, aile hekimliği hak edişlerinde ve aile sağlığı merkezi gider ödeneklerinde iyileştirilme yapılıncaya kadar iş bırakma eylemimiz dahil her türlü eylemlerimiz devam edecektir” denildi.
AHEF’le birlikte grev yapan hekim örgütleri Hekim Birliği Sendikası, Hekimsen ve Tabip-Sen de eylemi sürdüreceklerini belirtti.
Sağlık ve sosyal hizmet alanında en çok üyeye sahip sendika Sağlık-Sen’in Genel Başkanı Semih Durmuş ise “Sağlık çalışanlarının sorunlarına neşter vuruldu” sözlerini kullandı. Durmuş, ‘bayram hediyesi’ olarak değerlendirdiği adımları ‘tarihi’ olarak niteledi. Semih Durmuş, “Temennimiz bir an önce düzenlemelerin hayata geçmesidir. Bu vesileyle başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Türk Sağlık-Sen: Düzenlemenin ete kemiğe büründüğü hal önemli
Sağlık alanında en çok üyeye sahip ikinci sendika Türk Sağlık-Sen’in Genel Başkanı Önder Kahveci ise, “İfade edilen bu genel çerçeveleri olumlu bulmakla birlikte bu düzenlemelerin ete kemiğe büründüğü tasarı hali çok önemlidir. Düzenlemeler süratle gerçekleştirilmeli, daha fazla beklenmemelidir” sözlerini kullandı.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe