Ana SayfaHaberlerKaramollaoğlu’nun “Erdoğan, Erbakan’ın evini polise kuşattırdı” iddiasına itiraz: “Muhtemelen 2000 yılındaki...

Karamollaoğlu’nun “Erdoğan, Erbakan’ın evini polise kuşattırdı” iddiasına itiraz: “Muhtemelen 2000 yılındaki olayı hatırlıyor”

Temel Karamollaoğlu’nun ‘Erdoğan 2006’da Erbakan’ı hapse attırmak için polisle evini kuşattırdı’ iddiasına eski Saadet Partili avukat Ali Aktaş’tan itiraz var: “Temel Bey’in söylediği şey bugüne kadar bizim hiç bilmediğimiz, hiç duymadığımız, tarihin akışına da uygun olmayan bir şey. 2000 yılında hocanın 1993’te Bingöl’de yaptığı konuşmadan aldığı ceza kesinleşmişti. Edremit’teki evi polis ve jandarma baskınıyla aranmış, hoca tutuklanmaya çalışılmıştı. Muhtemelen Temel Bey bunu hatırlıyor.”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, katıldığı KRT canlı yayınında Erdoğan’ın 2006’da Necmettin Erbakan’ı hapse attırmak istediğini iddia etmişti.

Karamollaoğlu, “Erbakan Hoca 2006’da hapse mahkum olduğunda, polisle evini kuşattırdı hapse attırmak için büyük bir gayretin içine girdi. AK Parti’nin kuruluşunda Tayyip Bey’e destek veren (Hasan) Kalyoncu, bizim de eski il başkanımızdı. Tayyip Bey’e, ‘Böyle yaparsan burayı senin başına yıkarım. Seni siyaseten yaşatmam’ dedi. Onun üzerine Tayyip Bey, ev hapsine çevrilmesini sağladı. Sonra da Gül’ün affıyla Erbakan hoca Saadet’in başına geçebildi” demişti.

Fazilet Partisi ve Saddet Partisi’nde farklı görevlerde bulunmuş olan avukat Ali Aktaş ise Temel Karamollaoğlu’nun iddiasını reddederek “Böyle bir şey hiç duymadık, görmedik. Hatta olan şey tam tersi” dedi.

Serbestiyet’e konuşan Ali Aktaş şunları söyledi:

 Temel Bey’in söylediği şey bugüne kadar bizim hiç bilmediğimiz, hiç duymadığımız, tarihin akışına da uygun olmayan bir şey. Muhtemelen Temel Bey şunu hatırlıyor: 2000 yılında hocanın 1993’te Bingöl’de yaptığı konuşmadan aldığı ceza kesinleşmişti. Edremit’teki evi polis ve jandarma baskınıyla aranmış, hoca tutuklanmaya çalışılmıştı. Muhtemelen Temel Bey bunu hatırlıyor.”

“Temel Bey’in anlattığı olayda ise 2003 Aralık’ında Yargıtay hocanın cezasını kesinleştirmişti ve Ankara Savcılığı tebligat çıkartmıştı. Bir kişi hakkında eğer mahkumiyet hükmü kesinleşmişse onun hakkında bir tebligat çıkartılır ve 10 gün içinde teslim olması istenir. Bizimkiler bu tebligat çıkartıldıktan sonra hemen 1 yıllık bir uzatma ve infaz erteleme alıyorlar. Akabinde 4 kez daha infaz erteleme alıyorlar ama beşinci infaz ertelemeden önce hoca ikametgahını Edremit’teki yazlığına taşıyor. Oradaki savcılık beşinci kez infaz ertelemeye izin vermiyor ve dosyayı doğrudan Ankara’ya gönderiyor ve Ankara uzatmaya karar veriyor. O süreçte tebligattaki 10 gün dolduğu için bir yakalama kararı çıkartılıyor prosedür olarak. Muhtemelen polis yasal görevini yerine getirmek için Altınoluk’taki konutuna gelmiş olabilir hocanın. Ama bunu ‘Tayyip Erdoğan Erbakan’ı tutuklatmaya çalıştı sonra Hasan Kalyoncu araya girdi de engelledi’ gibi anlatmak mümkün değil. Kaldı ki bu lafta bile zaten yasağı kaldıran da Tayyip Erdoğan oluyor.”

“AK Parti’nin Erbakan için çıkarttığı yasayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da içinde olduğu bir grup CHP’li AYM’ye götürmüştü”

“2004 yılında bu mesele gündeme geldiği, hocanın cezası kesinleştiği zaman Meclis hemen harekete geçiyor. Önce bir yasal düzenleme yapılıp infaz erteleme imkanı getiriliyor. Daha sonra ikinci kez yasal düzenleme yapılıyor ama Ahmet Necdet Sezer veto ediyor. Ardından Meclis’e tekrar getiriliyor ve yine kabul ediliyor. İkinci kez kabul edilince Cumhurbaşkanı’nın tekrar veto etme hakkı olmadığı için Resmi Gazete’de yayınlanmak üzere göndermesi zorunlu. Resmi Gazete’de yayınlanıyor ve CHP bu yasayı AYM’ye götürüyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da imzası var o dilekçede ve yürütme durdurma kararı istiyorlar. Bunun anlamı ‘Yürütme durdurulsun ve Erbakan hapse girsin’  aslında. Hatta o dönemde “Erbakan yasası”, “Erbakan’a özel yasa”, “Erbakan’ı kurtarma yasası” gibi haberler çıkıyor.  AYM bunu reddediyor.”

“Akla mantığa uygun olmayan bir şey Temel Bey’in iddiası. Ben çocukluğumdan beri bu hareketin içerisindeyim ama hiç böyle bir şeye şahit olmadık. Kaldı ki cumhurbaşkanı ya da başbakanın bir eski siyasetçinin evine polis gönderip tutuklatma yetkisi yok. Bunu yapan savcılık. Bu infazı durduran siyasetçiler. Yani tam tersi. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın hala duran basın açıklaması var, Abdullah Gül’ün basın açıklaması var, AK Parti Genel İdare Kurulu hemen toplanmış onların kayıtları var. Yani bırakın tutuklatmayı; 65 yaş ve üzeri hasta hükümlülerin ev hapsinde olmasını sağlayan yasayı getiriyorlar Meclis’e büyük bir uğraş içerisinde. Hatta o zaman görüşülmekte olan bir torba yasaya aceleyle ilave ediyorlar. Bütün bunları görmezden gelerek böyle bir dil kullanmak çok yanlış ve buna itiraz ediyorum ben.”

- Advertisment -