Basına haberi yansıdı fakat fabrikanın sahibi olarak sizden, birinci ağızdan neler yaşandığını dinleyebilir miyiz?
Ben yaklaşık 5 yıl önce İstanbul’daki işlerimi kapattım, Trabzon’a yerleştim. Kendi memleketime, köyüme döndüm. Ben burada Trabzon’da Emniyet’in şapkalarını, askerin şapkalarını sürekli dikiyorum. Yakında da Irak’ta seçimler var, o seçimler için sipariş edilen şapkaları dikiyorum. Bunların hepsi resmî, faturalı. Hiçbir illegal, sıkıntılı bir durum yok. Ben bu fabrikada 50 tane köylüye iş veriyorum şu anda.
Dün (15 Eylül), bir görüşme için İstanbul’daydım. Akşam, bizim belediye başkanımız yanına üç-beş adamını da alarak fabrikayı basıyorlar, malları dışarı çıkartıyorlar, kimseye sormadan malları ateşe veriyorlar.
Ben şunu beklerdim; sonuçta 10 bin nüfuslu bir ilçenin başkanı, arayıp “Ömer, bunlar nedir?” diye sormasını beklerdim. Ama orada cahil bir insanın bile yapmayacağı hareketleri yaptı. Bizi toplumun önüne attı.
Biz milliyetçi insanlarız. Biz vatanımızı, milletimizi seviyoruz. Ama başkan orada nasıl bir düşünce ile bunları yaptı? Orada izdiham da olabilirdi, farklı şeyler de olabilirdi. Ben orada değildim. Ben orada olsam kim bilir neler olabilirdi.
Ben hâlâ fabrikamda üretime devam ediyorum. Başkan hakkında da hukuki süreci bugünden itibaren başlattık. Sonuna kadar da gideceğiz. Elimizden geldiğince hakkımızı koruyacağız, gücümüz yettiğince maddi manevi tazminat davalarının peşini bırakmayacağız.
Bu olaya sebep teşkil eden, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden (IKBY) gelen siparişten biraz söz eder misiniz? Belediye başkanı, bu şapkaların üretilmesinin “yasal olmadığını” iddia etmiş…
Her şey yasaldı. Ben bu şapkaları her sene yaparım. Bu sipariş bana direkt değil, İstanbul’daki iş adamları derneğinden, promosyon geldi bize. Biz de yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz şu anda. İşin her şeyi resmi, gümrük girişi var, faturaları var. Devletimiz onları tanıyor, onlarla iş yapıyoruz. Bu işlerden milyonlarca yapılıyor, benim gibi yüzlerce atölye bu şapkalardan yapıyor.
Başkanımız şov peşinde. Kendisine yakışmayacak, cahilce bir hareket yaptı. Biz de bilmiyoruz sebebini.
Olaydan sonra belediye başkanı ile görüştünüz mü?
Defalarca aradım bakmadı. Akşamüzeri beni aradı. Bana “Burada bu şapkalar üretilmeyecek” dedi. Ben de, “Benim devletim izin veriyor, sen kimsin? Sana mı soracağım?” dedim.
Bu iş yasadışıysa bizim emniyetimiz var, kolluk kuvvetlerimiz var. Onlar müdahale eder, ben onlara hesap veririm. Maalesef üzücü bir olayla karşılaştık. İnşallah tez zamanda gerekli cevabı alacak.