Osman Kavala, tutuklu olduğu 1065 gün boyunca 4 kez tutuklandı, 3 kez tahliye edildi, 1 kez de beraat etti. Bu tuhaflık mahkemenin de kafasını karıştırdı. Hakkında hazırlanan ikinci iddianameyi geçtiğimiz günlerde kabul eden mahkemenin tensip kararında Kavala’nın “Anayasa’yı ortadan kaldırma” (TCK 309) suçlamasıyla 19 Şubat 2020’de tutuklandığı yazıldı. Halbuki Kavala, 9 Mart’ta casusluktan tutuklanınca, 20 Mart 2020’de bu suçlamadan tahliye edilmişti.
ABD kaynaklı ilginç haberlere şaşırmamayı öğrenen dünya, dün (8 Ekim) Michigan eyalet savcılığının ve FBI’ın birlikte yaptığı açıklamayla bunlardan sonuncusunu da öğrendi: Michigan’da valiyi kaçırmayı ve hükümeti şiddet kullanarak devirmeyi planlayan ırkçı grubun üyeleri tutuklandı. ABD yasalarına göre bu kişiler ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilirler. Amerika’nın Sesi Türkçe’nin konuya dair haberini okurlarımızla paylaşıyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, kamu ve üniversite hastanelerinin birikmiş borçları için firmaları ‘feragat’a zorlaması bir devletin borçları için başvurabileceği en son seçenekti, fakat bu gerçekleşti. ABD Büyükelçisi’nin de devreye girdiği mesele için en son bugün TOBB da konuştu: “Yerli firmalar batar, yabancılar iki yıla Türkiye’den çekilir.”
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, sahihliği tartışmalı “İşlerini bir kadına bırakan topluluk asla felah bulamaz” hadisini kadın yerine erkek ibaresi koyarak Twitter’da paylaştığı için ifadeye çağrılan Zeynep Algı’yı yazdı. Karaca’nın yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "casusluk" suçlamasıyla tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala hakkında hazırladığı iddianameyi İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. UYAP'a düşen iddianameye göre, Kavala ve akademisyen Henri Barkey hakkında, 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede Barkey de "15 Temmuz darbe girişiminde rol almakla" suçlandı.