Aralarında Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera gibi futbol dünyasından tanınmış isimlerin de olduğu birçok kişiyi “yüksek faizli fon” vaadiyle dolandırdığı suçlamasıyla yargılanan Denizbank eski Büyükdere Şube Müdürü Seçil Erzan, Denizbank yöneticileriyle ilgili çeşitli iddialarda bulunmuştu.
Erzan, savcılığa verdiği ifadede, olayın ortaya çıkıp Denizbank tarafından hakkında suç duyurusunda bulunması ile gözaltına alınarak tutuklanması arasında geçen 3 günlük süreçte, Denizbank tarafından gönderilen araçla Çorlu’daki evinden alınıp Zincirlikuyu’daki Denizbank Genel Müdürlüğü binasına gittiği ve burada Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’in de aralarında olduğu birçok Denizbank yöneticisinin bulunduğu ortamda, kurduğu dolandırıcılık ağıyla ilgili bilgiler verdiğini anlatmıştı. Denizbank yöneticileri tarafından söz konusu işleri “Banka dışında yaptığını” söylemesi yönünde yönlendirildiğini iddia eden Erzan, Denizbank Genel Müdürlüğü’nde kendisine serum verildiğini de söylemişti.
Erzan’ın bu iddiaları nedeniyle Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’in de aralarında olduğu Denizbank yöneticileri hakkında ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme’, ‘suçluyu kayırma’ suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı.
Patronlar Dünyası’ndan Mustafa Ali Aykol’un haberine göre; savcılık dün (5 Temmuz) soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Savcılık, aralarında Selçuk İnan ve Musa Mert Çetin’in de bulunduğu diğer beş müştekinin “suç delillerini yok etme” ve “suçluyu kayırma” suçlamalarına ilişkin de aynı kararı aldı. Kararda, suçlamalara dair somut delillerin bulunmadığı ve bankanın gerekli bilgileri raporlarla sunduğu vurgulandı.
Takipsizlik kararında; ‘Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu’nun elde edilen mesajlaşmalar ve tanık ifadeleri ile gerçeği yansıtmadığı, Seçil Erzan’ın Çorlu’daki evinden Zincirlikuyu’daki banka binasına kendi isteği ile geldiği, ‘Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme suçunun’ işlendiğine dair iddiaları doğrular kesin ve inandırıcı delilin bu aşamada elde edilemediği, ‘Suçluyu kayırma suçu’nun ise Seçil Erzan’ın Denizbank yöneticileri tarafından kayrıldığına dair bir eyleme rastlanmadığı bilgilerine yer verildi.
Ayrıca savcılık aralarında Selçuk İnan ve Musa Mert Çetin’in olduğu diğer beş müştekinin “suç delillerini yok etme” ve “suçluyu kayırma” suçlamasına ilişkin de aynı kararı verdi. Takipsizlik kararında suçlamalara ilişkin iddialar dışında deliller bulunmadığı belirtilirken bankanın gerekli bilgileri raporlarla sunduğu da vurgulandı.