Esad rejiminin “insan mezbahası” olarak anılan Sednaya Askeri Cezaevi’nde, Kızıl Mahzen adı verilen keşfedilmemiş gizli bölmelerde tutuklu bulunabileceğine dair söylentiler ve kayıp yakınlarını arayan binlerce Suriyelinin beklentileri sonuçsuz kaldı.
Suriye Sivil Savunması (Beyaz Baretliler), hapishanedeki tüm bölümleri, bahçeleri ve bina dışındaki alanları titizlikle incelediğini; ancak herhangi bir gizli zindana, mahzene veya yeni bir tutukluya rastlanmadığını açıkladı:
https://whitehelmets.org/node/1691
“Sednaya Hapishanesi’ndeki Gizli Zindanlar ve Mahzenlerde Tutuklu Arama Çalışmalarının Sona Ermesine İlişkin Bildiri” yayınlayan Beyaz Miğferler, Sednaya Hapishanesi’nde keşfedilmemiş zindanlar veya mahzenlerde tutuklu bulunmadığını belirterek, bu alanlarda tutuklu arama çalışmalarının sona erdiğini duyurdu.
Hapishane, geçmişte Esad rejimi tarafından haksız yere tutuklanmış binlerce masum insanı barındırıyordu. Ancak, yakın zamanda serbest bırakılan yüzlerce tutuklunun yanı sıra, bazı tutukluların hala sıkı şekilde kapatılmış mahzenlerde olduğuna dair iddialar nedeniyle, aileler cezaevi çevresinde günlerdir toplanmıştı.
O yakınlardan biri olan Maysoon Labut, Der’a’dan geliyordu.
Labut, üç erkek kardeşini ve damadını arıyordu. Konuşurken nefesi kesilmiş ve duygusallaşmıştı.
CNN’e konuşan acılı kadın “Hapishanenin kırmızı bölümüne ulaşmak için günlerdir uğraşıyorlar. Havalandırma kesildiği için oksijen yok ve bu yüzden sonunda hepsi ölebilir. Allah rızası için onlara yardım edin” dedi.
İnsanlar 9 Aralık 2024 tarihinde Suriye’deki Saydnaya hapishanesinde toplanırken uzun bir trafik sıkışıklığı yaşandı.
Ancak böyle bir alanın var olup olmadığı bile belli değil ve bu da kayıp olduğu düşünülen kişilerin hiçbir zaman bulunamayacağına dair korkuları derinleştiriyor.
Beyaz Baretliler olarak da bilinen gönüllü Suriye Sivil Savunma örgütü Pazartesi günü hapishaneye özel ekipler göndererek betonu deldi.
İsyancı savaşçılar, içeride mahsur kalan tutukluların seslerinin kurtarma görevlileri tarafından duyulabilmesi için insanlara sessiz olmaları için bağırdı. Kalabalığın üzerine bir sessizlik çöktü ve bazıları onay beklerken dizlerinin üzerine çöktü.
Bir koklayıcı köpek destek verdi. Ancak herhangi bir giriş bulunamadı.
Eski bir Saydnaya tutuklusu Mounir Al-Fakir, tesisin bir yeraltı hücre katmanı içerdiğini, ancak bunun altında gizli katmanlar olduğuna inanmadığını söyledi.
Şam’ın kurtarılmasından sonra yaklaşık 3,000 tutuklunun serbest bırakıldığını tahmin ediyor.
Ancak Pazartesi günü hapishaneyi tarayan aileleri açıklamalar tatmin etmedi. Karanlıkta cep telefonu fenerlerini kullanarak geride kalan çok sayıda belgeyi inceleyenler, Ssıkışık ve pis hücrelerde sevdiklerine ne olduğuna dair ipucu arayanlar oldu.
Bir kadın, 12 yıl önce çekilmiş ve akıbeti bilinmeyen erkek kardeşinin fotoğrafını kaldırdı. “Şimdiye kadar 42 yaşında olmalı” dedi.
Beyaz Miğferler, ailelere “keşfedilmemiş gizli hücreler ya da bodrumlar” ya da “tesis içinde açılmamış ya da gizli alanlar” bulamadıklarını açıkladı ve sosyal medya üzerinden insanları yanlış bilgi yaymaktan kaçınmaya çağırdı.
Seydnayah Cezaevindeki Tutuklular ve Kayıplar Derneği de tüm tutukluların serbest bırakıldığını ve yeraltında mahsur kalan tutuklularla ilgili iddiaların “asılsız” ve “yanlış” olduğunu söyledi.
Beyaz Miğferler’den yapılan açıklama şöyle:
“Sivil Savunma, uzman ekiplerinin hapishanedeki tüm bölümleri, bahçeleri, zindanları ve bina dışındaki alanları detaylı bir şekilde incelediğini, hapishane yapısına hakim olan kişilerin refakat ettiği bu çalışmalarda, herhangi bir keşfedilmemiş mahzen veya gizli zindana rastlanmadığını belirtmiştir. Araştırma sürecine K9 (eğitimli polis köpekleri) ekipleri de dahil olmak üzere 5 farklı ekip katılmış; havalandırma boşlukları, su ve elektrik hatları, kamera kabloları gibi tüm yapılar titizlikle incelenmiştir. Ancak herhangi bir gizli alan bulunamamıştır. Binlerce kayıp tutuklunun akıbeti konusunda bilgi alınamamasının verdiği hayal kırıklığını derinden paylaşmakla birlikte, bu süreçte ailelerin umutlarını ve acılarını anladığımızı ifade etmek isteriz. Sosyal medyada dolaşan yanlış bilgi ve söylentilere karşı dikkatli olunmasını, bu tür bilgilerin yayılmasının mağdur aileler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini hatırlatırız. Ayrıca, tutuklu ailelerine ve ilgili kesimlere hapishane bölgelerinde kazı yapmamaları çağrısında bulunuyoruz. Bu tür eylemler, ileride adaletin sağlanması için hayati önemde olan fiziksel kanıtların yok olmasına yol açabilir. Sivil Savunma, gerekli görülen her durumda uzman ekipleriyle bu tür aramalara destek vermeye hazırdır. Son olarak, uluslararası kuruluşları ve yerel yetkilileri, kayıp tutukluların akıbetini öğrenme ve toplu mezarların araştırılması için sivil toplum çabalarını desteklemeye çağırıyoruz. Suriye Sivil Savunma olarak, adaletin tesis edilmesine katkıda bulunmak için tüm imkanlarımızı seferber edeceğimizi yineliyoruz.”