Serbestiyet’in asker intihar haberleri Bakan Güler’e soruldu: Aileler rütbelilerin olmadığı ortamda devre arkadaşlarıyla görüştürüldü

Serbestiyet’in askerde intihar eden Celil Ağaç ve İbrahim Halil Horoz haberlerinin ardından asker intiharları TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tartışıldı. Zonguldak CHP Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul’un sorularına cevap veren Milli Savunma Bakanı Güler, ölümün hemen ardından ailelerin kışlaya davet edildiğini ve çocuklarının devre arkadaşlarıyla hiçbir rütbelinin bulunmadığı bir ortamda görüşmelerinin sağlandığı söyledi. Bakan Güler, bu yöntemin ailelerin şüphelerini gidermek amacıyla başlatıldığını açıkladı. Anne Horoz: Oğlum Kur’an okuyan, dindar bir çocuktu. İntihar etmenin ne demek olduğunu çok iyi bilirdi.

Serbestiyet’te yayımlanan Celil Ağaç ve İbrahim Halil Horuz’un şüpheli ölüm haberlerinin ardından asker intiharları, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun görüşmelerinde milletvekilleri tarafından gündeme taşındı. Komisyon tutanaklarına yansıyan konuşmalarda, kışlalarda yaşanan şüpheli ölümler ve soruşturma süreçlerinin yetersizliği tartışıldı.

Zonguldak CHP Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, bazı intihar vakalarının yeterince araştırılmadığını belirterek bunun TSK’ya güveni zedelediğini söyledi. Ertuğrul’un, örnek olarak iki ay önce Serbestiyet’in özel haberinde gündeme gelen Jandarma Er Celil Ağaç’ın ve Serbestiyet’in geçen hafta yaptığı ve medyada geniş yer bulan özel haberindeki Er İbrahim Halil Horuz’un şüpheli ölümlerini örnek verdi.

Görüşmelerde söz alan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, intihar vakaları sonrası uygulanan yeni bir yöntemi açıkladı. Buna göre, ölümün hemen ardından aileler kışlaya davet ediliyor ve çocuklarının devre arkadaşlarıyla hiçbir rütbelinin bulunmadığı bir ortamda görüşmeleri sağlanıyor. Bakan Güler, bu yöntemin ailelerin şüphelerini gidermek amacıyla başlatıldığını belirtti.

Serbestiyet’in geçen günlerde yayımladığı özel haberde, tezkeresine 10 gün kala hayatını kaybeden er İbrahim Halil Horuz’un ölümüne ilişkin aile bireylerinin şüphelerine yer verilmişti.

Anne Cazibe Horuz, Serbestiyet’e oğlunun ölümünden bir gün önce kendileriyle yaptığı telefon görüşmesini anlattı:

“Oğlumun hiçbir sıkıntısı yoktu. Ölmeden bir gün önce konuştuk. Küçük kardeşlerine hediyelerini almış, elbiselerini almış. Bana da ‘Anne, zaten gelmeme az kaldı, hazırlık yaparken kendini çok yorma’ demişti. Çok neşeliydi, evini çok özlemişti oğlumun sıkıntısı olsa ben hissetmez miyim? Oğlum Kur’an okuyan, dindar bir çocuktu. İntihar etmenin ne demek olduğunu çok iyi bilirdi. Sürekli konuşuyorduk; hiçbir psikolojik rahatsızlığı yoktu. Oğlum intihar etmiş olamaz.”

Ayrıca anne, defin sırasında gördükleri fiziki izlerin de “intihar” iddiasıyla bağdaşmadığını anlattı:

“Pamukları ben kendi ellerimle çıkardım, boğazında hiç iz yoktu. Ama yanağında morluk vardı; kaşlarının ortasında yara izi vardı. Oğlumun başına ne geldiğini bana söylesinler. Ben bunu öğrenene kadar bu olayın peşini bırakmayacağım.”

Önceki İçerikPKK duyurmuştu, MİT ve TSK doğruladı: “PKK, Zap ve Metina’daki toplam 6 mağarayı boşalttı, mühimmatı imha etti”
Sonraki İçerikPapa Leo Beyrut’ta: “Lübnan’ın en acil görevi barıştır”