ABD’nin ve Türkiye’nin iade taleplerini değerlendiren Avusturya mahkemesi, sonunda Sezgin Baran Korkmaz’ı (SBK) ABD’ye iade etmeye karar verdi ve Korkmaz 15 Temmuz’da uçakla ABD’ye götürüldü. Korkmaz ABD’de kara para aklama ve dolandırıcılık suçlarından yargılanacak.
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, bugün (19 Temmuz) Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD’deki yargılanması hakkında dikkat çekici bir yazı kaleme aldı.
SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz’ın rüşvet verdiği herkesi kayıt altına aldığını yazan Öztürk şu ifadeleri kullandı:
“Sezgin Baran Korkmaz’ın ilk gözaltına alınışı Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nin (KOM) eşgüdümünde gerçekleştirilmişti. Az önce hayırsever özelliğini belirttiğim Korkmaz’ın farklı bir özelliğini de bir yetkili şöyle anlattı: ‘Sezgin Baran Korkmaz, rüşvet verdiği herkesi kayda almış. Sesli ve görüntülü kayıtları var. Korkmaz’ın parasının FETÖ parası olma ihtimali üzerinde de durduk. Bu konuda da çalışma yapılıyordu. Ancak bir sonuç alınamamıştı. Hakkında farklı soruşturmalar yürütülüyordu. Ancak kara para aklama iddiasından dava açıldı. Hakkında 24 dava var.”
“Devletimizin, milletimizin aleyhine olabilecek bir şeyi asla konuşmam” demişti
Öztürk yazısının devamında ise ‘SBK, ikinci Rıza Sarraf olur mu?’ sorusuna cevap arıyor:
“Devlet kademesiyle yakın ilişkili olduğu belirtilen Sezgin Baran Korkmaz, ABD’de yapılacak sorgusunda üst düzey kamu görevlileri aleyhine kullanılabilecek bilgiler verir mi? Yakalanmadan önce konuştuğumuzda, ‘Asla’ demiş, ‘Devletimizin, milletimizin aleyhine olabilecek bir şey konuşmam’ diye eklemişti. Kendisinin bir Rıza Zarrab olmadığını da söylemişti. Konuştuğum bir yetkili, ‘Öyle söylese de, ABD Derin Devleti siyaseten kullanmak için Korkmaz’dan bilgi alacak, bunları da siyaseten Türkiye aleyhine kullanacaktır’ görüşünü dile getirdi.”
Özdemir: “Şu anda bir anlaşma olmamış gözüküyor ama Sezgin Baran Korkmaz savcı ile anlaşacaktır”
Rıza Sarraf’ın ABD’de yargılandığı davaları yerinde takip eden ve Türkiye’ye aktaran gazeteci Cüneyt Özdemir ise bugün (19 Temmuz) YouTube kanalından yaptığı canlı yayında şunları söyledi:
“Yayın öncesinde birkaç kişiyle konuştum. Neler olduğunu sordum. Şu anda Sezgin Baran Korkmaz’ın suçlamaları kabul etmemesi büyük bir olay. Çünkü ABD yargı sisteminde yüzde 90 oranında bu tür olaylarda savcı ile anlaşma sağlanır. Savcının kuklası olunur bir anlamda. Bu anlaşma sayesinde savcı hâkime tavsiyede bulunur. Anladığım kadarıyla şu anda bir anlaşma olmamış. Ama ben anlaşmak istediğini biliyorum. Diyeceksiniz ki ‘Sen nereden biliyorsun?’ Ben biliyorum diyorum. Bu adamın Türkiye’ye gelmeyeceğini de söylemiştim. Türkiye’ye iade edilmesinin imkânsız olduğunu da söylemiştim.
“Sezgin Baran Korkmaz kaçtıktan sonra bir defa telefonla konuştuk. Bana dedi ki ‘Benim 65 milyar dolar borcum var. Bana oradan kara paradan mahkûm olan biri Mormon, biri Ermeni iki adam yolladı. Ben onları iade edeceğim, sonra da biz el sıkışıp ayrılacağız.’ Ben de ona dedim ki ‘Öyle şey mi olur? Bankayı soyuyorsun, sonra parayı iade edip güle güle ben gidiyorum diyorsun. Böyle bir şey olabilir mi? ABD yargısını, hukukunu ucundan bilen biri bunun böyle olmadığını bilir.
“Bize 65 milyar dolar dedi ama Amerikan savcısının iddiasına göre 100 milyar dolar SBK’nın hesaplarında gözüküyor. Ve de ayrı ayrı hesaplardan dava açılıyor. Saygı Öztürk’ün yazısıyla mahkemede yaşananları ve benim bildiklerimi eklediğimiz zaman ben şunu görüyorum: Savcılık şu anda büyük bir baskı uyguluyor SBK üzerinde. Aynısını Rıza Sarraf için yapmışlardı. Baya psikolojik baskı uyguluyorlar, adam adama pres yapıyorlar.
“Şimdi muhtemelen diyecekler ki, 100 milyar dolar ile ne yaptın? Şirketler aldığını biliyoruz. İçişleri Bakanı ile makamında birkaç kez görüştüğünü kendisi anlattı. Türkiye Cumhurbaşkanı ile, AK Parti önde gelenleri ile fotoğrafları var. İddia o ki ona ‘kaç’ dediler. Diyen de ünlü bir işadamı. Ülkenin en ünlü iş adamının çeşitli hisselerinin alındığı hikâyesinde başrolde adam. Sizce SBK’nın anlatacağı bir şey yok mudur? Sadece şu gazeteci benden 10 milyon dolar istedi mi sizce hikâye? Sizce bu parayı sadece kendisi için mi istedi? Bu işin ucu yukarı doğru çıkmaz mı? Şimdiye kadar olan şeyler hayatın doğal akışında normal olan şeyler mi? Yarın bir gün burada ne olacak belli değil.”
Arka plan
Şirketine adının baş harflerini veren Sezgin Baran Korkmaz, sosyal medya platformlarında sıklıkla Türkiye ve farklı ülkelerde yardım faaliyetleriyle ilgili paylaşımlar yapan, özel jetiyle birçok farklı ülkeye kısa, hızlı ziyaretlerde bulunan, Türkiye’de de birçok küçük firmayı bünyesinde barındıran bir iş insanıydı.
Türkiye’de bulunduğu dönemde birçok kişiye rüşvet dağıttığını açıklayan Korkmaz, 4 Aralık 2020’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile makamında görüştükten sonra 5 Aralık’ta yasal yollarla yurt dışına çıkmıştı.
Yurtdışına çıkmasının ardından hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilen SBK için bir de yakalama kararı çıkartılmıştı.
ABD’nin talebi üzerine Korkmaz Avusturya’da yakalandı. Wels Eyalet Mahkemesi, Türkiye ve ABD’den gelen dava dosyalarını inceledikten ve Korkmaz’ın savunmasını dinledikten sonra ABD’ye iadesine karar verdi.
Amerikan yargı makamları Korkmaz’a, “kara para aklama”, “yanıltıcı beyan vermek suretiyle soruşturmayı karartma/engelleme” ve “ABD’de 2018 yılından bu yana tutuklu olan Jacob Ortell Kingston’u yanıltmak suretiyle kendisinden 6 milyon dolar para almak” suçlamalarını yöneltiyor.
Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’deki faaliyetleri ve hakkındaki iddialar için, Serbestiyet’te 18 Haziran 2021’de yayımlanan “Çok şey söyleyen bir hukuk kronolojisi” başlıklı analizi okuyabilirsiniz: