Ana SayfaHaberlerGündemCHP'nin Esenyurt Mitingi. Tutuklanan Ahmet Özer, cezaevinden not yolladı: "Daha güçlü çıkacağım....

CHP’nin Esenyurt Mitingi. Tutuklanan Ahmet Özer, cezaevinden not yolladı: “Daha güçlü çıkacağım. Hizmete devam edeceğim”

CHP, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve Belediye’ye kayyım atanması üzerine Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda miting düzenliyor. İmamoğlu, mitingde konuştu: “Hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal bir psikiyatriye gitmesi lazım.” Özgür Özel, Ahmet Özer’in cezaevinden gönderdiği notu okudu: “İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımız işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla mağdur olmamalıdır. Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim.”

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanması sonrası CHP’nin çağrısıyla Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda miting düzenlendi.

Mitingde CHP lideri Özgür Özel ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuşma yaptı.

İmamoğlu, konuşmasında “Ahmet Özer başkanımız ile terör arasında varmış gibi gösterilmek istenen ilişkinin kanıtı olarak ortaya konan iddialara baktım. Görseniz gülersiniz. Hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal bir psikiyatriye gitmesi lazım” dedi.

Özgür Özel ise konuşmasında, Ahmet Özer’in cezaevinden gönderdiği “İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımız işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla mağdur olmamalıdır. Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim” notunu okudu.

Dervişoğlu: “Kayyuma nerede olursa karşıyım; kayyum, Ankara’ya İstanbul’a taşınmamalı”

İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu da Milli Düşünce Merkezi’ni ziyareti sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada gelen soruya verdiği yanıtta şunları söyledi:

“Ben, kayyuma nerede olursa olsun karşıyım. Çünkü hukukun sonuna kadar uygulanması lazım. Eğer bir belediye başkanını hangi sebeple olursa olsun görevden alıyorsanız hukuk sizin yol göstericinizdir, kanunlara uyarak o sorunların aşılabilmesini temin edebilmek mümkündür.

Kayyum Ankara’ya İstanbul’a taşınmamalı. Bunun siyaset zemininde tartışılması bizi farklı sonuçlara doğru götürür.

Belediye meclisinin içinden bir meclis üyesinin seçimle belediye başkanı görevini sürdürebilmesi mümkünken bu kayyum meselesinin gündeme getirilmesi başka siyasi tartışmaları da gündemimize taşıyacaktır. Bu konuda bu ülkeyi yönetenlerin hassasiyet göstermesi lazım.”

Vali Yardımcısı kayyım atandı

CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonda “Silahlı terör örgüte üye olma” suçundan gözaltına alınmasının ardından tutuklanmış, Esenyurt Belediyesi’ne ise İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyım olarak atanmıştı.

İçişleri Bakanlığı’ndan şu açıklama yapıldı:

“Esenyurt Belediye Başkanlığı ile ilgili Basın Açıklamamız:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2024/162302 sayılı soruşturma kapsamında ‘PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak’ suçundan mahkemece tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı şüpheli Ahmet ÖZER; Anayasa’nın 127’inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmıştır.

5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46’ıncı maddeleri uyarınca İstanbul Vali Yardımcısı Can AKSOY İstanbul Valiliğince Esenyurt Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

CHP Esenyurt İlçe Başkanlığı önünde gerginlik

CHP, bugün (31 Ekim) saat 13.30’da Esenyurt İlçe Başkanlığı’nda olağanüstü MYK toplantısı düzenleyeceğini duyurmuştu.

CHP Esenyurt İlçe Başkanlığı’na gitmek isteyen aralarında CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, Özgür Karabat ve Ali Mahir Başarır’ın olduğu partililer polis tarafından engellenmek istendi. Yola barikat kuran polis partililerin yürümesine izin vermedi. Meydana yürümek isteyen CHP’lilerin barikatı zorlaması sonucu polis biber gazı sıktı.

İçinde CHP’li milletvekillerinin bulunduğu otobüsün ilerlemesi de önüne polis araçları çekilerek engellenmek istendi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, otobüsün direksiyonuna geçerek meydanın açılmasını istedi. Bir süre sonra polisin engellemesi kaldırıldı.

Özel: “Tüm Esenyurtluları saat 16.00’da meydana bekliyoruz”

CHP lideri Özgür Özel, gerginlik sonrası CHP Esenyurt İlçe Başkanlığı’nın önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Biliyorsunuz, dün Esenyurt’un iradesine, her iki kişiden birinin oy verdiği belediye başkanımız tutuklanarak ve yerine kayyım atanarak darbe yapıldı. Biz bunu protesto etmek üzere bütün programları iptal ettik ve Esenyurt’tayız. MYK’mız toplanmış durumda, birazdan o toplantıya başkanlık edeceğiz.

Saat 16.00’da da belediye önüne bir çağrı yapmıştık. Esenyurt Belediyesi’ne el koyanlar akıllarınca polis bariyerleri kurarak o meydanı daraltıp bizim irademizi geriletebileceklerini düşündüler. Sorduk, en büyük meydan neresi diye, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ymış. Saat 16.00’daki toplanacağımız yer Esenyurt Cumhuriyet Meydanı olarak güncellenmiştir. Tüm Esenyurtluları saat 16.00’da meydana bekliyoruz. Bu kirli oyuna karşı halkın iradesini savunacağız.”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da şu mesajı paylaştı:

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Esenyurt’ta millet iradesine yapılan müdahaleye, suç uydurmaya, sipariş davaya ve hukuksuz kayyum uygulamasına karşı tüm İstanbulluları saat 16.00’da Esenyurt Meydanı’na davet ediyorum. Millet iradesinin önüne kimse geçemez.”

İmamoğlu: “Hani İmralı’dan Meclis’e yol yapıyordunuz ne oldu da CHP’li belediye başkanı tutuklama gayretine girdiniz”

Özer’in tutuklanma kararı öncesinde CHP ve DEM Parti, vatandaşları Çağlayan Adliyesi’nin önüne çağırdı. Adliye önünde protesto gösterisi düzenlendi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adliye önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Hani önyargısız bir kucaklaşma teklif ediyordunuz, hani İmralı’dan meclise yol yapıyordunuz. Ne oldu da İmralı’dan Meclis’e yol yaparken birden CHP’li bir belediye başkanını tutuklayıp yerine kayyum atamaya karar verme gayretine girdiniz. Bu mu sizin kucaklaşma dediğiniz?”

Tepkiler sonrası Yavaş’tan açıklama: “Terör örgütü liderine yasal statü verilmeye çalışılırken Ahmet Özer afaki suçlamalarla tutuklandı”

Dün (30 Ekim) sabah saatlerinde gözaltına alınmasından itibaren ve tutuklama ile kayyım atama kararlarının çıkmasına rağmen tepki açıklaması yapmaması nedeniyle CHP çevrelerinde eleştirilen ABB Başkanı Mansur Yavaş da bugün X hesabından şu açıklamayı yaptı:

“1. Öncelikle seçilmiş bir belediye başkanının davetle çağrı mümkün iken sabahın 5.30’unda evinin basılarak gözaltına alınması hukuka uygun değildir. Sadece itibarsızlaştırmak istendiğinin bir göstergesidir.

2. Akşam internette yayınlanan Cumhuriyet savcılığının tutuklama talep müzekkeresinde bahsettiği olay ve iddiaların 5-10 yıl kadar geriye giderek tespit edildiği açıklanmaktadır. Neden bu tarihe kadar beklenmiştir?

3. Hiç kimse suç işleme özgürlüğüne sahip değildir. Belediye Başkanı’nın varsa suçu yasalara uygun şekilde yargılaması yapılıp cezalandırılması mümkün iken delillerin karartılma ihtimali olmaması, sabit ikametgâh sahibi olması ve bunun gibi nedenlerle tutuksuz yargılama usulü varken tutuklama yapılması usul ve yasaya aykırıdır.

4. Son günlerde bir yandan terör örgütü liderine yasal statü verilmeye çalışılıp (Yargıtay içtihatlarında terör örgütü üyeliği için çok somut ve ciddi kanıtlar aranmasına rağmen) Ahmet Özer’in afaki ve soyut suçlamalarla tutuklanması demokrasi ve hukuk devleti adına endişe vericidir.

5. Henüz tutuklama yapılmadan soruşturma esnasında bazı internet sitelerinde Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanacağı iddiaları ve bu iddianın gerçekleşmiş olması işin siyasi boyutunun inkâr edilemez bir hal aldığını göstermektedir.”

Ahmet Özer’in hakimlik savunması: “Remzi Kartal’la aynı aşiretteniz. Benzer ideolojiye sahip değilim”

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in, sulh ceza hakimliği hakkında suçlamalarla ilgili yaptığı savunma ortaya çıktı. Özer’in savunması şöyle:

“Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben bir akademisyenim, profesörüm. 40 yıl devletin çeşitli kademelerinde çalıştım. Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalıştım. Üniversitelerde dekanlık, kurucu dekanlık, senato ve yönetim kurulu üyeliğinde bulundum. Bu süre içerisinde hakkımda hiçbir soruşturma ve kovuşturma olmamıştır. Adliyeye gelmişliğim dahi yoktur. Bugüne kadar böyle bir şey söz konusu değildi.

Esenyurt Belediye Başkanı olduktan sonra iki kişiden birinin oyunu alarak, ki çok büyük bir ilçedir, 7 aydır başarılı şekilde belediye başkanlığı yapıyorum, siyasi bir yönelim yapılıyor, halk iradesi gasp ediliyor, böyle bir durum kabul edilemez, İstanbul’da düzeni bozma yönünde insanlarda infial yaratma amacıyla yapılmaktadır hem beledi açıdan hem siyasi açıdan sonuçlar doğuracaktır. Dosyadan anlaşılacağı üzere hiçbir belgeye dayanmayan iddialar ile suçlanıyorum.”

“Öcalan ile yapılan görüşmede iradem dışımda ismimin geçmesi delil midir?

“Örneğin 40 civarında kitap yazmış bir yazarım, bunların bir kısmı bölgesel kalkınmayla ilgili bir kısmı roman bir kısmı Kürt meselesi ile ilgilidir. 200 civarında ulusal makalem ve 300 civarında bildirim yayınlanmıştır. Türkiye’nin çeşitli ulusal televizyonlarında görüşüne başvurulmuş kişiyim.

Hal böyleyken 2002 yılında Öcalan ile yapılan görüşmede iradem dışında ismimin geçtiği iddia ve suçlama yapılıyor. Yazarım, herkes okuyabilir görüş arz edebilir, orada ismimin geçmiş olması herhangi bir delil midir? Başka bir insanın isminin zikredilmesi bu suçu mu yaratır? Benim hiçbir örgüt ile ilgim yoktur, bunu tamamen reddediyorum. Bu davanın siyasi olduğunun göstergesidir.

“Annesi ölmüş ‘başınız sağ olsun’ demişim”

“Mehmet Kaya’nın kendisi değil de akrabalarının terör örgütü üyesi olduğu söylenmiştir. Ben tanımıyorum. Annesi ölmüş ben başınız sağ olsun değerli anneniz varmış demişim. Bu ne anlama geliyormuş? Böyle şeyler söylediğimi hatırlamıyorum, söylemişsem de neresi suçtur?

Bunların hepsi uydurma zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur. Daha savcılıktayken kayyım atandı şeklinde A Haber’de vs haberler çıkmıştır.”

“Beni arayan insanların GBT’sini soramam”

“Medyader diye bir yeri ziyaret edip etmediğimi hatırlamıyorum. Siyasi kimliği olan insanım, her gün onlarca insan beni arar, bazılarına cevap vermeye dahi yetişemem, o insanların kim olduğunu bilmem, arayan insanların GBT’sini soramam.

Yol üstünden geçerken dahi selam verilir, gittiğim yerlerde fotoğraf çekilmek isteyenler olur. Şema çizilmiş benim ne alakam vardır?”

“Faik Kaplan’ı tanımam. Kiracım yakınıymış”

“Faik Kaplan isimli şahsı tanımam. Burada bir evim var, o evi kiraya vermiştim. Kızımdan öğrendiğim kadarıyla kiraya verilen kişi bunların yakınıymış.

İncelenirse her ay kira parası gelmiştir bana. Bu adamın kim olduğunu bilmem. Avukat olan kızım vasıtasıyla emlakçılar üzerinden her ay kiram yatırılmıştır, menşeini kaynağını bilemem.”

“Remzi Kartal’la aynı aşiretteniz”

“Remzi Kartal da Vanlıdır, o Van milletvekiliydi. Aynı aşiret mensubuyuz, yurt dışına çıktıktan sonra irtibatım yoktur, benzer bir ideolojiye ve dünya görüşüne sahip değilim.

Onun ailesini tanırım Van’dadır. Van’a gittiğimde kendilerine taziye dileklerimi sundum, neredeyse bundan da bir sonuç çıkaracaklar, bunlar insani yaptığımız işlerdir.”

“Konserin açılışını Esenyurt Kaymakamı ile birlikte yaptık”

“Bir konser yapmışız, bu konseri Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ile düzenleyip açılışı birlikte yaptık. İlk konseri kaymakam ve eşi ile 46 dernekle birlikte yapıldı. Onlarca sanatçı davet edildi, Rojda’yı hayatımda görmedim o sahne harici, sağda solda şarkı türkü söyleyen birisidir, onlarca kişi davet edilmiş ve ben davet etmedim, oradaki memurlar bu işler ile ilgilendi, kim gelecek ne zaman gelecek memurlar ayarlamıştır.

Festivale 450 bin kişi gelmiştir, orada gruplarda 3-5 kişi neyse Öcalan ile ilgili slogan atıldığı söylenmiştir, slogan atıldıysa emniyet gözaltına alsaydı, görmedim, duymadım, görseydim duysaydım müdahale ederdik, koca bir alan, 70 bin-80 bin kişinin geldiği bir alan, kim ne yapmış nerede ne slogan atmış ben nasıl takip edeyim? CHP’nin belediye başkanıyım, milyonların katıldığı mitingler yapılıyor, sağda solda insanlar slogan atıyor, slogan atanların hepsini nasıl bileceğiz müdahale edeceğiz?”

“Yüzlerce dergi gelen makam odama gelen bir dergiden niye sorumlu tutuluyorum?

“Hukukun, adaletin düzgün işlenmesi gerekir, bu olmadığında toplumsal zedelenme olur ve toplumu çürütür. Bu konuda adil bir karar vermenizi umuyorum, saat 05.30’da şafak operasyonu ile gözaltına alındım. Ben 1 buçuk milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Makam odam aranmıştır, avukatım refakat etmek istediğini beyan etmesine rağmen içeri alınmamıştır.

Yüzlerce kişinin içeri girip çıktığı, yüzlerce derginin girdiği bir makam odası, ben ne dergi geliyor kim geliyor ben bilmiyorum. Oraya gelen bir dergiden sorumlu niye tutuluyorum? Dergide ne yazıyor bilmiyorum, suç mu değil mi bilmiyorum. Bunlar da iddialardır.”

“DPT’de Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım”

“Ben bu ülkenin yetiştirmiş olduğu genç yaşta profesör olduğu bilim insanıyım, akademisyenim, 10 yıldan fazladır CHP’ye mensubum, en son seçimde aday oldum. İmamoğlu’nun danışmanlığını yaptım.

Devlet Planlama Teşkilatı’nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım. Bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki birtakım olaylar gündeme getirilerek görevimden uzaklaştırılmaya çalışılıyor.”

“Daha önce hakkımdaki dinlemede bir şey tespit edilememiş; savcı, istersem suç duyurusunda bulunabileceğimi söyledi”

“Bu davanın siyasi olduğu açıktır. Atılı iddiaların, suçların hepsini reddediyorum. 2016 ya da 2017 yılında Mersin Cumhuriyet savcılığından bir belge aldım, hakkımda bir dinleme yapılmış. Savcı Bey, beni çağırdı, o dinlemede bir şey tespit edilememiş ve bunun usulsüz bir biçimde yapıldığı ve istersem savcı hakkında suç duyurusunda bulunabileceğim şeklinde bana bilgi yapıldı. Ben de ‘evet gerekirse suç duyurusunda bulunurum’ dedim.

Daha önce dinleme yapıldığında suç unsuruna rastlanmadı. Sabit ikametgâh sahibiyim, kaçma ve saklanma şüphem yoktur. Deliller büyük oranda toplanmıştır ve toplanması muhtemelen delillere etki etme ihtimalim bulunmamaktadır. Öncelikle serbest bırakılmayı, hakimliğiniz aksi kanaate varacak ise adli kontrol hükümleri ile serbest bırakılmayı talep ederim.”

- Advertisment -