Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun 7’inci toplantısı bugün yapılıyor.
Komisyon saat 11.00’de TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Bugünkü toplantıda, 11 eski Meclis başkanının dinleniyor, her başkana 20 dakika süre verildi, sürece ilişkin görüş ve önerilerinin alınacağı aktarıldı.
İlk bölümde Hikmet Çetin, Ömer İzgi, Bülent Arınç, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin; ikinci oturumda ise Cemil Çiçek, İsmet Yılmaz, İsmail Kahraman, Binali Yıldırım ve Mustafa Şentop dinlenecek.
Eski meclis başkanlarının konuşmaları şöyle:
Hikmet Çetin: Öncelikle bu sürece büyük emek veren Sayın Devlet Bahçeli’yi ve diğer arkadaşları kutlamak istiyorum. Bir anlamda bir asırdır devam eden bir sorundur bu. Dağdan çok insan geldi veya gelecek. Bizim bilgimiz dahilinde bunların içinde hiç eylem yapmamış olanların affedilmesi ve onların eve gitmesinin yolunun açılması lazım. Eline silah almış olanları, dağda eylem yapmış olanları affetmek bu aşamada çok zor. Toplum içinde dolaşamazlar. Bence onları başka ülkelere göndermek lazım. İsveç, Norveç, Danimarka ya da Güney Afrika’ya. Silahları yakanlar Öcalan’a bir mektup göndermişler. Böyle bir mektubun gittiğini İngiltere basınından öğrendim. Burada ne söylendiğinin çok önemli olduğuna inanıyorum. Kürt devleti kurulabilir ama Türkiye kesinlikle bu işin içinde olmayacak dedim. Çünkü biz çok iç içe girdik. İstanbul’daki Kürtlere İstanbul’u terkedin mi diyeceksiniz? İşleri, güçleri var. Silahlı eyleme karışanlar çaresiz yargılanacak. 100 defa referandum da yapsanız Türkiye’de bağımsız Kürt devleti kurulmasını isteyen çıkmaz. Ben Türkiye’de Kürt devletinin kurulacağına inanmıyorum.

Ömer İzgi: Bahçeli’nin açıklamalarını dinleyince “nereye gidiyoruz” diye tereddüt etmedim değil. Umut hakkı nedir? Örgütün, kendi liderlerinin “feshedin” çağrısına uyduğunu gördük. Dağlarda eline silah değmemiş, suç işlediği vaki olmamış, mağara yaşantısına başladıktan sonra kaçarak kurtulma imkanı bulmamış olanlar için hukuki çözüm yedine geldiğimiz ortadır. Yapılacak düzenlemeler için yasa çıkarılacaksa yasa yapılacak, anayasa değişikliği gerekiyorsa anayasa yapılacak. TBMM’nin yapamayacağı bir şey yok. TBMM’nin şu anda yürüttüğü yöntemle Anayasa’da dokunulmaz, değiştirilmez maddelerle ilgili yeni düzenleme yapmasının mümkünü yoktur. Odak noktamız fesih ve buna bağlı yapılacak düzenlemeler olmakla birlikte anayasa değişiklikleri de yapılabilir. Anayasa’nın 66.maddesi değiştirilmeli, Mustafa Kemal’in yaptırdığı 1924 Anayasası’ndaki din ve ırk ayrımı olmaksızın herkesin vatandaş olduğu söylenebilir.

Komisyonun dün (27 Ağustos) gerçekleştirilen 6. toplantısında Barolar Birliği Başkanı ve 10 ilden baro başkanlarını dinlenmişti.