Bülent Arınç dün (13 Şubat) yazılı bir açıklamayla deprem sonrası ortaya çıkan tablo sebebiyle seçimlerin Mayıs’ta da Haziran’da da yapılamayacağını söyledi. Ayrıca iktidar ve muhalefete çağrı yaparak Anayasa’da sadece savaş durumu için öngörülen TBMM’nin seçimleri erteleme hakkına göndermede bulundu ve anayasaların kutsal metinler olmadığını, böyle durumlarda değiştirilebileceğini söyledi. Arınç’ın bu açıklamaları etrafında gelişen seçimlerin ileri bir tarihe alınması tartışmasını anayasa hukukçusu Vahap Coşkun ile konuştuk.
Siz, meydana gelen depremin ardından oluşan tabloya ve ilan edilen OHAL’e baktığınızda Türkiye’de Mayıs ya da Haziran ayında sağlıklı bir seçim yapılabileceğini düşünüyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre önce, 10 Mart’ta Anayasanın kendisine verdiği seçimleri yenileme yetkisini kullanacağını belirtmiş ve Cumhurbaşkanlığı ile milletvekili genel seçimleri için 14 Mayıs tarihini işaret etmişti. Ancak 6 Şubat’ta meydana gelen ve on şehrimizi derinden etkileyen depremlerden ötürü, bu tarih tekrar gözden geçirilecektir. Bana göre seçimlerin 14 Mayıs’ta değil, normal seçim tarihi olan 18 Haziran’da yapılması daha doğru olacaktır. Dört aylık süre var; bu süre seçim hazırlıklarının yapılması için yeterlidir.
Bülent Arınç’ın dile getirdiği Anayasa değişikliği teknik olarak mümkün mü? Seçimlerin TBMM’nin Anayasa’nın 78. maddesinde yapacağı bir değişiklikle ertelenmesi mümkün mü? Seçimler 18 Haziran’dan öteye ertelenebilir mi?
Seçimlerin 18 Haziran’dan sonraki bir tarihte yapılması, ancak bir anayasa değişikliği ile mümkün olabilir. Meclis, Anayasanın 78. maddesinde bir değişikliğe giderek, seçim için başka bir tarih tespit edebilir. Lakin böyle bir değişiklik, ancak muhalefet partilerinin desteğiyle yapılabilir. Zira iktidar partilerinin Meclis’teki sandalye sayısı, bir anayasa değişikliği için yeterli değildir. Muhalefet partileri ise, bir blok halinde, seçimlerin ertelenmesine karşı olduklarını ilan etmişlerdir. Dolayısıyla Anayasada değişiklik yapmak suretiyle seçimleri ertelemek, mevcut şartlarda, mümkün görünmüyor.
Bir kesim seçimlerin ertelenmesini zaruri bir durum, bir kesim de siyasi darbe olarak nitelendirdi. Sizce böyle bir değişiklik ‘zaruri durum’ olarak açıklanabilir mi, yoksa demokrasiye indirilmiş bir darbe mi olur?
Türkiye seçim tecrübesi ve geleneği olan bir ülke; nice zor koşullarda bu ülkede sandık kuruldu ve halk iradesini sandığa yansıttı. Evet, deprem çok güç bir tablo ortaya çıkardı, bu güçlükleri göz ardı etmiyorum ama bunun seçimlerin ertelenmesini zaruri kıldığı görüşüne katılmıyorum. Dört ayda depremin yaraları mümkün mertebe sarılır ve seçim için gerekli zemin oluşturulabilir. Muhalefet topyekûn seçimlerin yapılması yönünde bir irade ortaya koymuşken, Anayasanın ihlal edilerek seçimin ertelenmesi, Türkiye demokrasisi üzerinde telafisi zor bir hasar yaratır.
TBMM olur da seçimlerin ertelenmesi için bir ‘meclis kararı’ alırsa AYM bu kararı inceleyip iptal edebilir mi?
Meclis kararları, kural olarak yargısal denetim dışındadır. Ancak bunun üç istisnası vardır: TBMM İçtüzüğü, dokunulmazlıkların kaldırılması ve milletvekilliğinin düşmesi. Anayasanın 85. ve 148. maddelerinde bu üç istisna halinin Anayasa Mahkemesi’nce yargısal denetime tâbi tutulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Mamafih Anayasa Mahkemesi’nin, içtüzük düzenlemesi niteliğinde gördüğü diğer Meclis kararlarını da denetleyebileceğini belirten yerleşmiş bir içtihadı da vardır. Eğer AYM, Meclis’in seçimlerin ertelenmesine dair alacağı kararı eylemli bir içtüzük değişikliği olarak değerlendirirse, bunun yargısal denetimini yapabilir. Fakat bunun düşük bir ihtimal olduğunu belirtmek gerekir.
Bana göre, eğer iktidar seçimleri ertelemek isterse, bunu bir Meclis kararı veya bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapmak yerine, Yüksek Seçim Kurulu üzerinden yapmayı tercih edecektir. Çünkü YSK’nın içinde bulunan hal nedeniyle sağlıklı bir seçim yapamayacağını ilan etmesi, iktidarın tartışmayı siyasi alandan fiziki ve teknik alana çekmesini sağlar. Arınç’ın hukuka tamamen aykırı beyanını da bu çerçevede değerlendirmek doğru olacaktır. Muhalefet, eğer seçimlerin vaktinde yapılmasına taraftarsa, öncelikle bu argümanı boşa çıkaracak bir söylem geliştirmelidir.