Ukrayna’nın en çok izlenen televizyon kanallarından 1+1, Ukrayna’ya Bayraktar TB2 SİHA’larını satan Baykar şirketiyle ilgili bir belgesel yayınladı. “Bayraktar Efsane Kanatlar” başlıklı belgesel için Ukraynalı gazeteci Natalia Moseichuk Türkiye’ye geldi, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ve Genel Müdürü Haluk Bayraktar ile özel bir söyleşi yaptı.
Haluk Bayraktar, Baykar’dan SİHA almak için kiraz satan, saçlarını kesip para toplayan çocukları görünce ücretsiz SİHA bağışlama kararı aldıklarını ve toplanan paranın Ukrayna için harcanmasını istediklerini söyledi: “Ukrayna’nın yaşadığı bu zorlu süreçte insani bir duruş sergilememiz sorumluluğunu hissettik” Haluk Bayraktar ayrıca Ukrayna’da SİHA üretecek bir fabrikanın Kiev’de inşa edileceğini de söyledi, bunun için Kiev’den bir arazi alındığını belirtti. Haluk Bayraktar fabrikanın inşaatı için mimari hazırlıkların bittiğini, fakat güvenlik sebepleri, elektrik kesintileri nedeniyle yakın zamanda inşaata başlanmayacağını vurguladı: “Fabrika için kararımız net, bunun için kaynaklarımızı da harcıyoruz, devam ediyoruz.”
Haluk Bayraktar, Ukraynalı gazetecinin “Bayraktarların, Rus topraklarında kullanılmaması için Ukrayna’ya şart koyuyor musunuz?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Bayraktar TB2’ler Ukrayna’nın kendi envanterinde olan ürünler şu anda. Ve Ukrayna askeri, devlet otoritesi, onu kendi güvenliğini sağlaması adına istediği şekilde kullanabilir, herhangi bir sınırlama söz konusu değil.”
Haluk Bayraktar ayrıca, Ukrayna’da Baykar’ın bir ekibi olduğunu söyledi: “Bizim Ukrayna’da ekibimiz var, firmamız var. 30 kişilik Ukraynalı bir ekibimiz var. Bu ekip Türkiye Baykar’da eğitim almış Baykar personeli, sahada destek veriyorlar. Destek verme sorumluluğumuz da var. Onlar Ukrayna askerlerine nerede olursa olsun, neye ihtiyaç varsa, hangi saatte olursa olsun destek sunuyorlar. Savaş başladıktan sonra ben Ukrayna’ya 3 kez geldim: 2 kez Kiev, 1 kez Lyiv. Bir ihtiyaç olduğu zaman onu hemen yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir problem olduğu zaman her kanaldan çözmeye çalışıyoruz.”