İzlemek için:
Uluslararası Ceza Mahkemesi İsrail Başbakanı ve eski Savunma Bakanı hakkında tutuklama kararı aldı. Bu niye önemli? Çünkü İsrail uluslararası camiada son derece etkin bir ülke. Biliyorsunuz daha önce bazı Afrika liderleri hakkında da karar almıştı. En son Putin hakkında karar almıştı. Dolayısıyla Putin mesela Güney Afrika’da BRICS zirvesine katılamadı, Zoom’la katıldı. Çünkü Roma statüsüne taraf olan ülkeler tutuklama kararını uygulamak durumundalar. Nitekim Avrupa Birliği ülkeleri, Birliği’ne üye olmak için bu Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olmak lazım. O şart var. Dün Avrupa Birliği ülkeleri teker teker Ceza Mahkemesi’nin vereceği karara uyacaklarını söylediler. Yani Netanyahu aslında 124 ülkeye seyahat edemez. Çünkü Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin en son benim sayımıma göre 124 tarafı var. Bu önemli, çünkü bu karar aynı zamanda soykırımı korumakla görevli Adalet Divanı’nı da etkileyebilir kararının.
Şimdi 2015 yılında İsrail bir temasta bulunmuş. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetkisini kabul ettiğini söylemiş ama Roma statüsüne taraf olmaktan herhalde vazgeçmiş. Bir İsrail gazetesi, zannediyorum Haaretz, 2015 yılında Mossad’ın Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısını tehdit ettiğini ileri sürdü. Bu pek yalanlanmadı. Kararı okudum. Kararın dayandığı gerekçe şu: İsrail insani yardımı engelliyor, yeteri kadar yapmıyor ve halkı açlığa sevk ediyor diye karar almış. Şimdi aslında Amerika Birleşik Devletleri de hatırlayacaksınız geçtiğimiz ay İsrail’e ültimatom verdi. Bu insani yardımı engellemeye devam edersen sana silah satışını durdururum diye. Nitekim Amerikan Kongresi’nde de bu yolda bazı hareketler oldu. Fakat aynı Amerika, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Putin hakkında aldığı kararı alkışlarken Netanyahu ile ilgili kararı reddetti. Aslında hakaretamiz bir şekilde reddetti.
Şimdi Uluslararası Ceza Mahkemesi dönse Amerika’ya “Yahu sen benzer bir ültimatom verdin” dese, Amerika ne diyecek?
Dolayısıyla şimdi Netanyahu’yu tabii kimse tutuklayacak değil. Eğer bir Roma statüsüne taraf ülkeye giderse, tutuklamak zorundadır. Nitekim Güney Afrika, Putin’e zirve için “Gelme, tutuklamak durumunda kalırım.” demişti.
Giderek uluslararası hukukta bir tablo ortaya çıkıyor. O da artık liderler, politikacılar, uluslararası hukuka büyük ölçüde uymak zorundalar. Roma statüsü kabul edildiğinde şöyle bir endişe vardı. Bu mahkeme Afrika ve Latin Amerika ülke liderlerini yargılayacak diye. Putin ve Netanyahu ile bu kırıldı. Dolayısıyla mahkemenin görülebilirliği önemi daha çok anlaşılmaya başlayacaktır.
İsrail’in bunu geleceğini görmüş olması lazım diye düşünüyorum. Tabii bu karar ister istemez bir ölçüde soykırımla ilgili Uluslararası Adalet Divanı kararını da etkileyebilir. Yani Adalet Divanı, artık “Hayır. İsrail soykırım yapmamıştır”diyemez.
Dolayısıyla karar çok önemli. İsrail bakımından çok önemli. Çünkü Netanyahu dünyayı gezen, orada burada konferanslar veren bir şahıs, şimdi bu seyahati kısıtlanacak. Amerika’ya rahatça gidebilir. Ama Amerika’ya giderken sözleşmeye taraf 124 ülkenin semasından, mesela Avrupa semalarından uçarken endişe edecektir. Hatırlayacaksınız bu karar çıkmadan önce Türkiye semalarından geçmesine de Netanyahu’nun izin verilmemişti. Bakalım uluslararası hukuk hakikaten kendisini hissettirecek mi? Yoksa bazıları için hukuk var, bazıları için hukuk yok denilecek mi?