Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada, Filistin’in tam üyeliği daimi üye ABD vetosuna takıldı.
Cezayir’in, Filistin’in tam üyeliğinin kabul edilmesi için sunduğu taslak tasarının kabulü için 12 evet oyu kullanıldı.
BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden İngiltere ile diğer bir üyesi İsviçre çekimser oy kullandı. Oylamanın ardından üye devletlerin temsilcileri, Rusya, ABD, Fransa temsilcileri söz aldı.
Geçici üye Cezayir, “Filistin’in yaptığı tam üyelik kabul başvurusunun inceledikten sonra, BM Genel Kurulu’na Filistin Devleti’nin tam üye olarak kabulünün tavsiye edilmesini’’ isteyen bir karar tasarısını Güvenlik Konseyi’ne sunmuştu.
Filistin yönetimi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e ilettiği dilekçede, 23 Eylül 2011’de yaptığı bir önceki tam üyelik talebinin Nisan ayında yeniden değerlendirilmesi talebinde bulunmuştu.
Filistin’in kendisine sunduğu başvuruyu Güvenlik Konseyi’ne sevk eden Guterres, “Filistin liderliğinin talimatıyla yapılan bu başvurunun, Güvenlik Konseyi’nce Nisan’da yeniden değerlendirilmesini talep etmekten onur duyuyorum” diye açıklama yapmıştı.
Guterres: “Kanlı misilleme döngüsünü sona erdirmenin tam zamanı”
Güvenlik Konseyi’nin üst düzey toplantısının açılış konuşmasını yapan Genel Sekreter Antonio Guterres, Ortadoğu’da en yüksek düzeyde itidal çağrısında bulundu, yaşanan gerilimlerin iki devletli çözümü engellediğini belirti. Guterres, konuşmasında Filistin’in BM’ye tam üyeliğiyle ilgili görüşünü belirtmedi.
BM Genel Sekreteri, bölgedeki gerilimin bir an önce sonlanması gerektiğini belirterek, “Bu durum sürerse bölgedeki yüz milyonlarca insanın yaşamları şiddet tehdidi altında sürecek, istikrarsızlık ve riskleri arttıracaktır. Tek bir yanlış hesaplama, tek bir yanlış iletişim, tek bir hata herkes ve dünyanın tamamı için yıkıcı olabilecek bir bölgesel çatışmaya yol açabilir” dedi.
BM Genel Sekreteri Guterres, İran’ın Cumartesi günü İsrail’e yönelik geniş çaplı saldırısını güçlü bir şekilde kınadığını yineleyerek, “Kanlı misilleme döngüsünü sona erdirmenin tam zamanı. Gazze’deki düşmanlıkların sona ermesi, bölgedeki gerilimi önemli ölçüde azaltacaktır” dedi.
İsrail: “Karar geçerse bu konseyin adı artık ‘Güvenlik Konseyi’ değil, ‘Terör Konseyi’ olmalıdır’’
Oylama öncesi İsrail BM Daimi Temsilcisi Gilan Erdan, Filistin’in BM’ye tam üyeliği için hiçbir şarta sahip olmadığını belirterek, “7 Ekim’in faillerine ve destekçilerine BM’ye tam üyelik statüsü verilmesi alçak bir ödüldür. Eğer bu karar geçerse, bu konseyin adı artık Güvenlik Konseyi değil, Terör Konseyi olmalıdır. Teröre bugünkü toplantıdan daha büyük bir ödül olamaz’’ demişti.
Türkiye: “Filistin Devleti’nin tam olarak tanınması yeni ve kararlı adımlara örnek olur’’
Oylama öncesi Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız da yaptığı konuşmada Güvenlik Konseyi’nin düzenli olarak bir araya gelerek, aynı noktaların tekrar tekrar dile getirildiğini ancak odadan eli boş çıkmanın hiçbir sorunu çözemediğini belirtmişti.
Yeni ve kararlı adımların atılmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Yıldız, “Filistin Devleti’nin tam olarak tanınması da bunlardan biridir’’ demişti.
Kalıcı çözümün tek dayanağının iki devlet vizyonu olduğu konusunda hemfikir olunduğunu da vurgulayan Yıldız, “Devletlerden biri olan İsrail onlarca yıldır devlet olmanın tadını çıkarıyor, diğer devletlerden biri olan Filistin ise doğuştan gelen haklarından mahrum bırakılıyor. Artık bu adaletsiz, dengesiz yaklaşımı düzeltmenin zamanı geldi’’ diye konuşmuştu.
İsrail’i BM kararlarına uymamakla suçlayan Yıldız, “İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarının karakterini değiştirmeyi amaçlayan eylem ve politikaları da uluslararası hukukun ihlalidir. Daha da yanıltıcı olarak, BM Genel Kurulu’nun tavsiye niteliğindeki görüş talebinde, Uluslararası Adalet Divanı önünde yazılı ve sözlü beyanlarımızla katkıda bulunduk” ifadelerini kullanmıştı.
Filistin: Etik dışı ve haksız
Filistin yönetimi ABD’nin, Filistin’in BM’ye tam üyeliğini öneren Güvenlik Konseyi karar tasarısını veto etmesini kınadığını, bu kararın “etik dışı ve haksız” olduğunu açıkladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, oylama sonrasında yaptığı açıklamada, ‘’Utanç verici teklif reddedildi. Terör ödüllendirilmedi” dedi.
Hamas da ABD’nin veto hakkını kullanarak Filistin’in tanımasını engellediği için, ‘’kınadığını’’ açıkladı.
ABD: “Filistin devlet olarak kabul edilme kriterlerini karşılayıp karşılamadığına ilişkin cevapsız kalmış sorular var”
ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood, ABD’nin, iki devletli çözümü desteklemeyi sürdürdüğünü, oylamanın Filistin devletine karşı muhalefeti yansıtmadığını belirterek, bu kararlarının sadece taraflar arasındaki doğrudan müzakerelerin devam etmesi için olduğunu ifade etti. Wood, BM üyelerinin, eylemlerinin uluslararası barış ve güvenlik amacına hizmet etmesini ve BM Tüzüğü’nün gerekleriyle tutarlı olmasını sağlama konusunda özel bir sorumluluğa sahip olduğunu belirterek, “Yeni Üye Kabulü Komitesi’nin hazırladığı son rapor, BM Şartı’nın 4. Maddesi uyarınca, başvuran ülkenin üyelik kriterlerini karşılayıp karşılamadığı konusunda üyeler arasında oybirliği olmadığını gösterdiği, ayrıca başvuranın devlet olarak kabul edilme kriterlerini karşılayıp karşılamadığına ilişkin cevapsız kalmış sorular var” dedi.
Wood, Filistin Yönetimi’ne reform çağrılarında bulunduklarını hatırlatıp, “Filistin Yönetimi’ne, devlet olmaya hazırlık şartların oluşturulmasına yardımcı olmak için gerekli reformları yapmaları konusunda uzun süredir çağrıda bulunuyoruz. Bir terör örgütü olan Hamas’ın şu anda bu kararda öngörülen devletin ayrılmaz bir parçası olan Gazze’de güç ve nüfuz uyguladığını vurguladık. Bu gerekçeler nedeniyle hayır oyu verdik’’ dedi.
Wood, “ABD, sadece Gazze’deki mevcut krize çözüm bulmak için değil, aynı zamanda Filistin’in devletine ve BM’ye tam üyeliğini sağlayacak bir siyasi çözümü ilerletmek için Filistinliler ve bölgenin geri kalanıyla olan ilişkilerini yoğunlaştırmaya kararlıdır. ABD’nin görüşü, Filistin halkı için devlet olma yönündeki en hızlı yolun, ABD ve diğer ortakların desteğiyle İsrail ile Filistin Yönetimi arasında doğrudan müzakereler yoluyla olduğu yönündedir. Ayrıca İran’ın geçen haftaki benzeri görülmemiş ve çirkin eylemlerinin ışığında, İsrail’in komşularının normalleşmeden büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
Filistin: “Kararın geçmemesi irademizi kırmayacak, kararlılığımızı boşa çıkarmayacak”
Filistin Temsilcisi Riyad Mansur, halkının kendi kaderini tayin hakkının hiçbir zaman pazarlığa veya müzakereye konu olmadığını vurgulayarak, “Bu kararın geçmemesi irademizi kırmayacak, kararlılığımızı boşa çıkarmayacak. Anavatanımız Filistin’de bağımsız, özgür ve egemen bir devlet olarak yaşamanın doğal, tarihi ve hukuki bir hak. Bugün Güvenlik Konseyi’ne bölgesel ve uluslararası düzeyde önemli, tarihi bir an olarak geldik. Bölgemizde adil ve geniş çaplı barışın temellerinin atılması konusunda sizleri bu tarihi sorumlulukla baş başa bırakıyoruz. Halkımız arasında kaybolan umudu yeniden canlandırma ve iki devletli çözüme yönelik verdiğimiz sözlerden geri adım atmayacağız” dedi.
Konsey üyelerinin çoğunluğunun kararı desteklediğini belirten Mansur, “Kararla ilgili konsey üyelerinin çoğunluğu gereken etik, insani ve hukuki ilkeler doğrultusunda, adaletin, özgürlüğün ve umudun yanında yer almışlardı. Filistin’in BM’ye üyeliği talebini destekleyen ülkelere ve karar tasarısının lehinde oy kullananlara teşekkür ediyorum. Filistin halkı adına onları selamlıyorum” dedi.
İsrail: “Verdiğiniz evet oyları barışı sağlamayı daha da imkansız hale getirecek”
İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, Filistin Yönetimi’nin terörü destekleyen bir kuruluş olduğunu belirterek, “Teröristlere bizi katletmeleri için para ödüyorlar. Filistinliler’in İsrail’i bir Yahudi devleti olarak bile tanımıyorlar. Filistinliler’in BM üyeliği için gerekli kriterleri karşılamadaki başarısızlıklarına bakılmaksızın, çoğunuz ne yazık ki Filistin terörünü bir Filistin Devleti ile ödüllendirmeye karar verdiniz. Bu çok üzücü çünkü oyunuz, Filistinliler’in reddini daha da güçlendirecek ve barışı neredeyse imkansız hale getirecek” dedi.
Rusya: “ABD Filistinliler hakkında gerçekte ne düşündüğünü bir kez daha gösterdi’’
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, Gazze’de savaşın başlangıcından beri ABD’nin beşinci kez veto hakkını kullandığını belirerek, “Şu anda küresel toplumun çoğunluğunun Filistin’in BM’ye tam üye olma başvurusunu desteklediğini ancak ABD’nin Filistinliler hakkında gerçekte ne düşündüğünü bir kez daha gösterdi. ABD’nin bugün veto hakkını yeniden kullanması, tarihin kaçınılmaz akışını durdurmaya yönelik umutsuz bir girişimdir’’ dedi.
Filistin’in BM Temsilcisi Riyad Mansur, “Bugün hem bölgesel hem de tarihi bir gün için Güvenlik Konseyi’ne geldik. Konseyin çoğunluğu da bu tarihi günde bizimleydi. Bizi destekleyerek evet oyu verenlere teşekkür ediyorum. Filistin halkı adına sizleri selamlıyorum’’ dedi.
Çin: “Filistin’in BM’ye tam üyeliği her zamankinden daha acil”
Çin BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, Filistin halkının onlarca yıllık hayalinin, Filistin’in BM’ye tam üye olarak kabul edilmesinin her zamankinden daha acil olduğu bir dönemde suya düştüğünü, bağımsız bir devletin kurulmasının sorgulanamayacak devredilemez bir hak olduğunu kaydetti. Cong, “Filistin BM’ye tam üye olarak kabul edilseydi, İsrail ile iki devletli çözüme ilişkin müzakerelere gerçekten yardımcı olacaktı Filistin ile İsrail bir gün barış içinde, yan yana yaşayacaklar o günün gerçekleşmesi için Çin gereken tüm desteği verecek’’ dedi.